Sayın Erdoğan Rusya lideri Putin gibi ömür boyu, yaşadığı sürece Cumhurbaşkanı olarak kalmak istiyor...

Şu an adı konulmamış da olsa bir çeşit, bir tür sıkıyönetim ve olağanüstü hal dönemi içindeyiz...

Bütün bunları yaşamamıza yol açan olayların başlangıcı şu satırlarda gizli...

Ümit Özdağ: "2.5 milyon mühürsüz oy ile kirli referandum sonucunda başkanlık rejiminin kurulduğu gece orada ne Kılıçdaroğlu, ne İnce, ne Akşener vardı. Babacan ve Davutoğlu ise “evet” tarafındaydı.Türk milletinin hakkını savundum."

Nisan 2023'te Ümit Özdağ şöyle demişti: Türkiye’de 13 milyon, İstanbul’da ise 4 milyon sığınmacı yaşıyor. Sadece Suriyeli sığınmacıların Türk halkına maliyeti 151 milyar dolar. Kişi başına 1700 dolar düşüyor. Sığınmacılar vatanlarına dönünce kiralar, gıda maddelerini fiyatları, enflasyon düşecek. Türklere 2 milyon iş alanı açıklacak. Yılda 11 milyar dolar cebimizde kalacak. Kendi ülkemizde mülteci olmayacağız. Bunlar olsun istiyorsan Zafer Partisi’ne ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’a destek ver. Erdoğan’da gitsin, Erdoğan’ın sığınmacıları da…"

AKP sonrasındaki hükümet "Ateşten Gömlek" giyecek...Çünkü tam bir enkaz ekonomisi, trilyonlarca dolarlık borç batağı devralacak...

Yolcu garantili havaalanlarının, araç geçiş garantili köprülerin ve otoyolların, hasta garantili hastahanelerin faturalarının ödemesi acaba kaç yüzyıl sonra tamamlanabilecek?

Bu sorunun cevabını bugün bu ülkede hayatta olanlar hiçbir zaman öğrenemeyecek!

Üstelik kendi ülkesine, kendi halkına, ülkenin kurucusu olan generallere düşmanlaşmış, yabancılaşmış, yobazlaşmış ve laiklik düşmanı bir kitle 21. yüzyılda her zamankinden daha güçlü...

Çünkü Mart 1994 sonrasında ülkenin tüm maddi kaynaklarını yağmaladılar, sömürdüler, sağdılar...

Akdeniz Gerçek Gazetesi'ndeki haber de çok ürkütücü:

Yerli sığır sayısı ilk kez 1 milyonun altına düştü. 1991’de 6,6 milyon olan yerli sığır ırkı sayısı, 2024’te yalnızca 941 bine geriledi.

Türkiye çok uzun süredir kendi halkını kendi tarım ve hayvancılık ürünleriyle besleyemeyen bir ülkedir!

SEDA KAYA ÖSEN: VATANDAŞIN MAAŞLARI AÇLIK SINIRININ ALTINDA

CHP'li Ösen’den Vergi Kanunu tepkisi: AKP’nin ekonomiden anladığı sıkı para gevşek maliye politikasıdır...Vergi Kanun tasarısı komisyon görüşmelerinde AKP sıralarına seslenen CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, “Siz vatandaş kemerleri sıksın diye, maaşları açlık sınırının altında bıraktınız ama devletin harcamaları mevzubahis olduğunda hiçbir şeyi esirgemiyorsunuz. AKP’nin ekonomiden anladığı sıkı para gevşek maliye politikası” dedi.

CHP'li Ösen, Vergi Kanunu Teklifi’nin 17’nci maddesine dikkati çekerek AKP’nin ekonomide “Savurganlık politikası” izlediğini ifade etti. Ösen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Hazinenin borçlanma faizleri neredeyse hiç olmadığı kadar kötü durumda"

“Getirilen teklifle birlikte Hazinenin borçlanma limiti 2 trilyon 727 milyar liraya kadar çıkartılıyor. Geçtiğimiz sene ortaya konulan 2025 bütçesi için borçlanma tutarı 2 trilyona yakın bir rakam olarak hükümet tarafından Meclise sunulmuştu. Tam rakam 1 trilyon 935 milyar lira. Şimdi sene bitmeden bu rakamı tutturamadınız. Buraya para istemek için geldiniz. Anlaşılan o ki siz enflasyonla mücadele etmiyorsunuz. Bu çok net. Bu ne savurganlık?

Takvimleri geriye alalım. 2025 bütçesi için hazırlanan 2 trilyonluk borçlanma limiti dünyada ve ülkemizde ne yaşandı da yüzde 40 arttırılıyor? Siz vatandaş kemerleri sıksın diye, maaşları açlık sınırının altında bıraktınız ama devletin harcamaları mevzubahis olduğunda hiçbir şeyi esirgemiyorsunuz. Yapmış olduğunuz şudur; Sıkı para, gevşek maliye politikası. Hazinen borçlanma faizleri neredeyse hiç olmadığı kadar kötü durumda.

Hazine’nin 2025 yılı borçlanma faizi ortalaması yüzde 39,04. Bakın bu senenin ortalaması. Hazine bu sene neredeyse yüzde 40 faizle borçlandı. Şu an rakamlar gerçekçi olmasa da bakın enflasyon yüzde 33,30 dolaylarında. Yani hazine enflasyonun 7 puan üzerinde faizle borçlanmış, borçlanmaya da devam edecek.
"Bütçe açığı milli gelirin yüzde 5’ine denk gelecek"

AK Parti hükümetlerinin dillerinden düşürmediği bizden önce denilen 2003 yılında, hazinenin borçlanma faizi yüzde 40,21’di. Türkiye 2003 yılındaki ekonomik karamsarlığa ulaşmış........

© Akdeniz Gerçek