Demokrasinin koşulu bilinçli toplum
Son zamanlarda bir kavram tam anlamıyla moda haline geldi. Herkesin dilinde. Okuryazarlık. Her şeyin başına bir okuryazarlık sözcüğü konuluyor. Bu eksende dönüp duran havalı, bilgiç, biraz da akademik sohbetler. Teknoloji okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığı, dijital okuryazarlık falan derken, sürdürülebilirlik okuryazarlığı deyimini de duyunca pes doğrusu dedim kendi kendime. Yıllardan aspirin reçetesini okuyup anlamakta zorlanan insanların karşısına her gün yeni bir okuryazarlık türü çıkarmakla neyi çözmeye çalışıyoruz acaba?
Okuryazarlık kavramı 19. Yüzyılın ortalarından beri kullanılıyor. Düşünürlerin, aydınların toplumların düzene girmesi, insanlığın gelişmesi için ciddiyetle vurgu yaptıkları bir kavram. Eğer bir toplumu geliştirmek istiyorsanız, o toplumun okuryazar olmasını sağlamak zorundasınız. Her şeyden önce okuryazarlık şart. Dolayısıyla her fırsatta kavramın kullanılması da normal. Ancak söylemin, bir noktadan sonra gerçeği gölgede bırakması riski de var. Her toplumun kendine özgü dinamikleri, dolayısıyla da kendine özgü sorunları vardır. Her söylem her toplum için ya da her toplumsal kesim için aynı geçerlikte olamaz. Sorunların gerçekçi biçimde ortaya konulması için kök nedenlerin çok iyi sorgulanması gerekir. Örneğin, bizim toplumumuzun dijital okuryazar olabilmesi için önce okuryazar olması lazım. İstatistiklere aldanıp havaya girmeye de gerek yok. İstatistikler ne derse desin ülkenin kırsalında hiç okuryazar olmayan hala çok sayıda vatandaşımız var.
Sorun yalnızca kırsalla da sınırlı değil. Ülkedeki kitap ve gazete satış oranına bakmak durumun vahametini anlamak açısından yeterli. Acaba kaç evde kitap ve gazete gündelik yaşamın normal rutini içerisinde yer alıyor? Görünen köy kılavuz istemez. Durumu anlamak için sayısal verilere de gerek yok. Kitapçı dükkânlarının, sırf müşteri çekmek için kitap reyonlarının yanı sıra kahve, süs eşyası vs. gibi ürün satışlarına da yer vermeleri toplumun okuryazarlığa ilgisini ortaya koymak açısından somut örneklerden biri. .
Edebiyatın yok olmakta olduğu bir toplumda okuryazarlık üzerine kafa yormak da boş bir çaba gibi........
© 12punto
visit website