menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasette reform

13 0
14.08.2024

Özdeyişler uzun sosyal deneyimler, hatta acılar sonucunda oluşturulmuş ve halkın diline düşmüştür. Bunlardan biri de “Balık baştan kokar” özdeyişidir. Toplumun başını da siyaset olarak kabul edersek, siyasetin düzgün, ahlaklı, Plato’un kuralına uygun bilgili ve etik sahibi kişi ve gruplardan olması koşulu kaçınılmaz olur.

Lütfen bir düşünelim, şu anda Türkiye’de en garantili meslek sizce nedir? Samimiyetle söyleyebilirim ki, siyasettir. Hem de, bizzat kendi maaşlarını belirleme, sağlık hizmetlerini garantiye alma, emeklilik haklarını (eğer haksa!) garantiye alma konusunda mutlak yetki sahibi olarak, en garantili meslek siyasettir.

Şu yapay zekâ denen sürecin toplumlara ne getireceği konusunda kafamda bir dizi tereddüt olmakla berber, siyaset alanına yapay zekânın girmesinin toplumumuz için fevkalde hayırlı olacağından çok eminim.

Yapay zekâ hiç olmazsa devlet ile hükümet arasındaki ayırımı çok iyi bilir ve ahlaklı davranarak, hırsla devlet aygıtını ele geçirerek toplumun kaderini karartmaya yeltenmez. Yapay zekâ hırs mahkûmu olmadığından, hukuk ahlakından nasibini alamamış kompleksli hukukçuların önerileri ile ülkeyi parlamenter sistemden tek adam sistemine dönüştürmez. Yapay zekâ sisteminde köşe kapmaca oynar gibi durmadan parti değiştirerek siyasette kalıp, toplumun hayallerini yıkmaya çalışmaz.

Fakat adeta senaryo olarak ortaya koyulan bu düşünce sistemi doğru değildir. Her şeyden önce, Plato döneminde toplumsal özgürlük yoktu, devlet yönetimine karışması engellenen köleler vardı. Günümüz toplumunda ise, seçme ve seçilmede özgür olduğunu düşündüğümüz halk vardır. Günümüzde halkların seçme ve seçilme özgürlüğü var mıdır? İşte, bu noktadan başlayarak toplumsal fenomonolojinin çözümlemesi, maalesef, bizi Platon döneminin de gerisine atmaktadır.

Birincisi, toplumsal analizlerde, toplumun balık misali baştan mı, yoksa bedenden mi koktuğu/yönetildiği tartışmalıdır. Alt-yapı ile üst-yapı arasındaki etkileşimi tek yanlı ve katı olarak kurma hatasına girmeden, çift yanlı etkileşim anlayışı ile analizi yürümenin daha doğru olduğu kanaatindeyim. Diğer bir deyişle, toplumun baş dokusunu bizzat toplum oluşturduğu gibi, baş da topluma etkili olur. Ancak, siyasi kadro bizzat toplum hamurundan oluşup, başa gelebilmesi için de topluma nabza göre şerbet vermesi gerektiğine göre son kertede toplumun başat olduğu anlaşılır. Savaş ya da toplumsal kalkışlar gibi olağanüstü toplumsal olaylarda diğerkâm ya da egoist lider görüntülü fevri kişilikler topluma başat olur, fakat bu durum ve siyasetin toplumsal etkisi, toplumun tarihsel yürüyüş hızına bağlı olarak zaman içinde zayıflar, hatta sönebilir. Bu noktada toplumun ilerleyiş yönü ve hızı önemlidir.

Kapitalizm; toplum dâhil her şeyi öylesine hızlı değiştiriyor ki, her süreç özümsenmeden değişime uğruyor. Teknoloji, üretim süreci ve benzeri hemen hemen toplumsal her alan baş döndürücü bir hızla değişiyor. Çoğu durumda hızla gelişen durumlara toplumsal uyum sağlanamıyor. Yaşanan hızlı değişimler........

© 12punto


Get it on Google Play