menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasetin Derinliği

13 0
04.09.2024

AKP Türkiye’de çeşitli alanlardaki örgütlerin tüm sağlam görüntülerine karşın yıllar geçmesine rağmen hala kurumsallaşamamış olduklarını, nasıl kartondan birer aslan olduklarını adeta gözümüze sokarcasına gösterdi.Yaşananlara sondan ve siyasilerin sıkça kullandığı söylemlerden başlanırsa, tarihin derinliklerine de çağrışım yapan ‘tek millet; tek bayrak; tek vatan; tek devlet’ söyleminin yapılan uygulamalara ne kadar uyduğuna değil, tam tersi hangi politikaların üzerini örtmede kullanıldığına bakılmalıdır. Daha ilk ağızda, ‘tek devlet’in siyasal omurgası parlamento de facto işlevsizleştirilmiştir. Parlamentonun işlevsizleştirilme şekli de, maalesef, ‘tek millet’ söylemi hilafına iktidar ve muhalefet bölünmeleri yaratılarak gerçekleştirilmiştir. Özellikle AKP-MHP ortaklığının teşkili ve 2017 referandumunu izleyen 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulamaya giren Başkanlık Sistemi, diğer adı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yukarıdaki ‘tek’lere bir de ‘tek lider’(!) eklenerek sistem kurulmuştur. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bu garip sistemle ülke yönetimi olağanüstü kolaylaşmış oluyordu. Güzel de, acaba ülke yönetimi hangi güç adına kolaylaştırılmıştır da böylesi derin bir krize sürüklenilmiştir?

AKP’nin, hukuk yapısı olarak topluma giydirilmiş bu “öğrenilmiş” dâhiyane sisteminin ilk kademesinde parlamentonun devreden çıkartılırcasına işlevsizleştirilmesi gerekiyordu, fakat bu önlem yetmiyordu. Sadece başkanlık sistemi ile ya da, göstermelik de olsa, başkanlık-parlamento sistemi ile yürünebilirdi, ancak diri kaldıkları sürece kamu kurumları süreçlere müdahale edebilirdi. En başta adalet sistemi demoklesin kılıcı gibi tehditkâr görüntüsünü sürdürüyordu. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Sayıştay ve tüm alt kademeler hukuk süzgecini katmanlaştırıyordu. Bu durumda süzgecin deliklerinin genişletilmesi........

© 12punto


Get it on Google Play