Zamanın tanığı olmak
Olanı biteniyle bugünü yaşıyoruz. Hem yapıp ettiklerimizle hem de olan bitenlerle. Yaptıklarımızın sorumlusuyuz, her zerresine kadar onu bedelini de vermek durumundayız. Zilzal Suresi’ndeki uyarı bizim için bir ölçü. Zerre, parçalanamayacak kadar olan en küçük parçadır. Güneş huzmelerinde titreşen nesnelere zerre denir. Bu sure geldiğinde Efendimiz Hazreti Ebubekir ile sofradadırlar. Ebubekir bunları duyunca lokmalar boğazına takılır yutkunamaz, ağlamaya başlar. Zerre kadar olan bir yanlışlıktan olan sorumluluktan nasıl kurtulunur, hesabı nasıl verilir düşüncesindedir. Bu böyle bir duyarlık ve incelik.
İyilik ve güzelliklerin de aynı şekilde karşılığı olacak.
İnsan sorumlu demek. Hayata, olana bitene, kendine ve dışına karşı sorumlu. Kendisi iyilik ve güzellikleri yapma yerine getirme yükümlülüğünde iken, aynı şekilde yapılanlardan da dahli olsun ya da olmasın sorumludur. İnsan, insana karşı yapıp ettiklerine karşı kayıtsız kalamaz. Gücü yetiyorsa müdahil olacak, engelleyebilecek ise engeller. Yetmiyorsa uyarıda bulunur, buna da gücü yetmiyor ve karşı duramıyorsa ona karşı tavır alır. Bu sonuncu tutum imanın en zayıf olanını gösterir. Bu, şu demektir, müdahil olmalı, engellemeli, önüne geçmeli, uyarmalı. Tavır da bir uyarıdır........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein