menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yalan dolan bir dünyada kandırılıyorsak o zaman bir kez daha düşünmek lazım!

26 28
08.09.2025

Artık sürdürülebilir bir kapitalist sistemden söz etmek pek mümkün değil. Ancak varolan koşullarda bu sistemin yıkılacağını söylemek için de çok erken! Ekonomik işleyiş açısından tıkanmış bir sistem ekonomi dışı önlemlerle ayakta tutulmaya çalışılıyor. Komik olan şu ku, bu sistemi ayakta tutmaya çalışanlar sadece kazananlar değil, kaybedenler de!.. Ve hatta bazı bazı sisteme karşı mücadele ettiklerini düşünen ‘farkındalık içindekiler’ de…

Göz boyama, aklama, dezenformasyonlar

Sürdürülebilirlik, çevre dostu ürün, geri dönüşüm, 0 karbon ayakizi, barış, toplumsal cinsiyet eşitliği, pozitif ayrımcılık, empati, katılım… Bu sözcükler medya, reklam ve halkla ilişkiler şirketleri, siyasetçiler ve ne yazık ki pek çok aktivistin ağzinda öylesine çok çiğnenen bir sakıza dönmüş durumdaki, genelde aklımızı alıyor ve yine pek çoğumuzu ‘farkındalık’ Nirvanası’nda kullanışlı aptallar haline dönüştürüyor. Ve hiçbir şey değişmiyor ya da göstermelik bir-iki değişim sadece… Sömürü, savaş, yozlaşma sürüyor.
İşte kapitalizmin bu evresi, bu konuda çok mâhir. Sağ olasın postmodernizm! Bilmek yerine hissederek tepki vermek halinin dayanılmaz akılsızlığı!.. İşte bu sömürünün üstyapısını hazırlıyor, sisteme karşı mücadeleyi hobi benzeri bir uğraşa ve asıl hedeften, yani sistemi dönüştürmekten uzaklaşmaya itiyor.

Bu sisteme karşı bir umut var mı?

Neyse ki bu akılsızlık çağında bile kitaplar yayımlanıyor. Hatta bu ‘janjanlı yalanları’ faş eden kitaplar… Hem de bu finans temelli sistemin belkemiği olan bankaların yayınlarından bile!.. Bunlardan biri de ‘Vahşi Kapitalizm: Şirket Suçları, El Altından Şirket Kurtarmalar ve Özgürlüğün Ölümü’… Yazarı, Grace Blakeley; kitapta bu yalan dolan algı dünyasıyla perdelenmiş sistemin kötülüklerini, halka karşı komplolarını birer birer sayıp döküyor. Tüm bu algı operasyonlarına karşı ‘muhteşem rezilliği’ ortaya koyduğu ve bir de çözüm önerdiği kitabında, bir mücadele çağrısı da var. Şöyle yazmış kitabın önsözünde: “En büyük umudum, bu kitabı bitirdiğinizde dünyanın işleyiş biçimini değiştirme gücüne sahip olduğunuza ikna olmanız. Zira orada bir yerlerde bunu yapamayacağınıza sizi inandırmak isteyen büyük kudret sahibi çok sayıda insan var”.

Özgürlük halisünasyonu

Blakeley’in kitabı özetleyen bir cümlesini daha alıntılayım. “Kapitalizm koşullarında yaşamak demek, size serbest olduğunuz söylense de önceden planlanmış bir ekonomide yaşamak demektir”. Burada sözünü ettiği planlamayla kasıt; şirketler, küresel finans sektörü ve devletler arasındaki kötücül ittifakın komploları… Kitap boyunca verilen örneklerin hemen hepsi bu ittifakın, insanları, bazen köleliğe, bazen açlığa bazen ise ölüme mahkûm ettiği bir kumpas aslında!

Pandemideki milyonlarca ölüm yoksa taammüden cinayet mi?

Örneklerle devam edeceğim… Söz gelimi şöyle bir pandemi dönemini hatırlayalım. Başta ABD olmak üzere, Avrupa Birliği ülkelerinde, özellikle de Birleşik Krallık’ta hükûmetlerin halkı en........

© İlke TV