menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir başkasının ‘yarası’ değil: Barışı insan haklarından örmek

11 0
04.11.2025

Her toplum, kendi aynasına bakmaktan çekindiği bir yarayla yaşar. Türkiye’nin aynasında ise yıllardır görmezden gelinen bir yara var: Kürt meselesi. Ama bu mesele, sadece bir halkın meselesi değil; bu ülkenin demokrasisinin, hukukunun, vicdanının ve insanlığının testidir. Çünkü bu yara, bir halkın kimliğinden çok, bu ülkenin adalet duygusunun derinliğini sorgulatır.

Bir ev düşünün. Duvarlarında çatlaklar var. Ama sadece bir odada değil. Belki çatlağın başladığı yer orasıydı, ama zamanla bütün eve yayıldı. Ve biz hâlâ sadece çatlağın başladığı yeri konuşuyoruz; evin tamamının hasar gördüğünü fark etmiyoruz. Oysa bu evde hepimiz yaşıyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü sadece bir etnik grubun değil, bu evin tamamının sağlamlaşmasıdır. Çünkü onarım, sadece duvarları değil; birlikte yaşama iradesini de güçlendirir.

Bugün bir Kürt çocuğu anadilinde eğitim göremediği için susuyorsa, yarın bir Türk çocuğu da düşündüğü için konuşamayabilir. Bugün bir Kürt köylüsünün köyünün boşaltılması göz ardı ediliyorsa, yarın bir Lazın mülkiyet hakkı da bir kalemle silinebilir. Çünkü insan hakları birbirine bağlı bir zincir gibidir; bir halkın hakkı çiğnendiğinde, o zincirin halkası hepimiz için zayıflar. O zincir koptuğunda, hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz.

İnsan hakları, yalnızca mazlumun değil, aynı........

© İlke TV