Samsun'un Geceleri
Bir Şehri Özlemek: Samsun’un Geceleri ve Atakum’un Romantik Dokusu
“Bir şehri sevmek Samsun demiştik. Şimdi ise bir şehri özlemek diyelim. Samsun’un gecelerini hatırlamakla başlıyor. İnsan bazen bir kentin gündüzüne değil, gecesine vurulur; ışıklarına, sesine, sakinliğine… Samsun’un geceleri de tam olarak böyle: uzaklaştıkça daha çok çağıran, özledikçe daha derinden hissedilen bir şehir masalı.”
Bir şehri özlemek bazen bir sokak lambasının ışığında, bazen bir rüzgârın yüzüne dokunuşunda, bazen de unutamadığın küçük bir ayrıntıda gizlidir. Samsun’u özlemek ise Atakum sahilinin geceye karışan seslerini, kokularını ve hikâyelerini özlemektir. Gündüz ne kadar canlı olursa olsun, bu şehrin asıl büyüsü geceleri ortaya çıkar. Çünkü Samsun’un gecesi, özellikle Atakum’da, insanın içine işleyen romantik bir dinginliğe sahiptir.
Akşam güneşi denizin üzerinden hafifçe çekilmeye başladığında sahil boyunca turuncunun morla karıştığı o gün batımlarında masmavi bir perde oluşur. Sahil yolundaki ışıklar yanmaya başladığında, sanki şehrin kalbi yavaşça hız kazanır. Dalgaların ritmi daha belirgin olur, kumsalın rengi koyulaşır, rüzgâr ise tuzlu bir serinlikle saçlara karışır. O an anlarsın ki Samsun’da gece, insanın ruhuna adım adım işler.
Bu sonsuz sahil şeridinden ayrılıp şehrin kalbine, Liman’ın ışıklarına doğru bir yolculuğa çıkmak ise farklı bir özlemi beraberinde getirir. Atakum’un dinginliğine tezat oluşturan, daha tarihi ve mağrur bir siluet çizen İlk Adım Anıtı’nın devasa gölgesinde, şehrin kurtuluşa attığı ilk adımın ruhu Karadeniz rüzgârıyla harmanlanır. Limanın loş ışıklarının denize yansıması, Bandırma Vapuru’nun sessiz bekleyişiyle birleşir; burada geçmişle bugün arasında görünmez bir köprü kurulur.
Samsun’un gecelerine, sahilin dinginliğine ve şehrin içine sinmiş romantik huzura dalarken, bu şehrin yalnızca bir sahil kenti olmadığını da hatırlarsın. Çünkü Samsun, bir milletin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin