menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Veri madenciliği’ filmi ve kargalara dair…

14 0
27.10.2025

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, TELE1 Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Necati Özkan’ın “casusluk” suçlamasıyla sorgulandığı uzun saatlerde (26 Ekim) havuz başı ekranlarında ışıl ışıl inciler saçılıyordu. Rejim güdümlü yargı kanallarından fırlatılmış balonlar ardı ardına uçurularak, insanın hayal dünyasını bile zorlayan hikâyelerle İmamoğlu ve Yanardağ’ın İngiliz istihbaratıyla ilişkisi deşifre ediliyordu!

Acar gazetecilerin, ‘güvenlik uzmanı’ etiketli tekaüt askerlerin, sahibinin sesi düdüklerin sıra sıra dizilip, kargadan kurbağaya, değişen tonlarda (vrak vrak, gak guk) öterek fazla mesai yaptıkları bir gündü. İzlerken kızgınlık ve öfke duygularımızı gereksizleştiren bu pespayeliğin ancak bir kara mizah konusu olabileceği gerçeği öylesine katılaşıyor ki nasıl bu kadar sakin kalabildiğine şaşırıyor insan.

Bizi ikna etmek isteyen kargalara bakılırsa, verilmiş sadakası varmış bu ülkenin, nasıl bir uçuruma yuvarlanacağımızdan haberimiz yokmuş meğer! 112’yi arayıp “Babam casusluk yapıyor, gelin alın” diyen oğlunun ihbarıyla yakalanıp aylar sonra ‘Pardon ya unutmuşum, hatırladım şimdi, ben İngiliz casusuyum’ diyerek itirafçı olmuş(!) biri, İstanbul Belediyesinin ‘İstanbul Senin’ uygulaması üzerinden vatandaşların kişisel verilerini alıp İngiliz istihbaratına satmış. Onlar da bu verileri “toplum mühendisliği için bir ‘veri madeni’ olarak” kullanmış tabii. Asıl vahimi, istihbarat örgütü bu verilerden insanların yiyecek içecek tercihlerinden........

© Evrensel