menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

2025: Bağımlı yargının anatomisi

20 4
yesterday

Bazı anlar, bazı dönemler vardır. Makalelere, kitaplara, ciddi akademik çalışmalara konu olan meseleler, birkaç pratikle, yaşanmışlıkla hemen anlaşılır hale gelir. Türkiye’de yargının durumunu ele alan her ciddi çalışma bakımından, “Yargı bağımsız değil” saptaması yılların değişmez tespitlerindendir. 2025 yılı bu tespitin ne kadar doğru olduğunu, yanı sıra bağımsız olmayan yargının sonuçlarını göstermesi bakımından önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu.

Türkiye’de yargı bağımsızlığı sorunu hep vardı. Ancak 2017 anayasa değişikliği sonrası kuvvetler ayrılığı tamamen ortadan kaldırıldı ve iktidar tek elde toplandı. Kurumsallaşmaya başlayan tek adam iktidarı döneminde, yargı bağımsızlığının kırıntısı dahi bırakılmadı.

2025’te yaşadıklarımız, bağımlı yargının sonuçlarını göstermesi bakımından önemliydi. 2024’ün sonlarında başlayan kayyım uygulamasının dayanağı, yargısal operasyonlar oldu. Bölge illerindeki belediyelerden sonra Esenyurt’la İstanbul için de start verildi. Halkın iradesine el koyma kararı alanlar, delilsiz dosyalarla belediye başkanlarını tutukladı, ardından görevden aldı.

Mart ayına gelindiğinde ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil birçok ilçe belediye başkanı, belediye yöneticileri ve çalışanları gözaltı ve tutuklamalardan payına düşeni almış; İstanbul’un bazı ilçe belediyelerine kayyım atanmıştı. İBB kayyımı hesabı ise halktan döndü. İstanbul’un merkezi, Saraçhane, eylem yasağına rağmen üniversiteli gençlerin ateşlediği on binlerin gösteri alanına dönüştü. Bu durum İBB’ye kayyımı engelledi engellemesine ama yargısal operasyonlar devam etti.

Mevcut siyasal........

© Evrensel