menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Açılımın kırılgan anatomisi: ASALA’dan 2025 İmralı tartışmasına uzanan 50 yıllık çizgi

16 8
26.11.2025
Türkiye bugün yeniden "İmralı'ya heyet gönderilsin mi?" tartışmasını yaşıyor.

Bu tartışmayı yalnızca gündelik siyasetin bir manevrası gibi görmek hem tarihe hem de bölgesel dinamiklere haksızlık olur.

Çünkü gerçekte karşımızda 1970'lerden 2025'e uzanan, devasa bir jeopolitik çizgi var.

Bu çizginin içinde:

ASALA var, PKK'nın kuruluşu var, Körfez Savaşı var, 1 Mart Tezkeresi var, 2005 Diyarbakır konuşması var, Oslo süreci var, Çözüm Süreci var, 2017 Başkanlık Sistemi kırılması var…

Ve elbette bazen muhatap alınan, bazen alınmayan bir Öcalan var.

Bugünkü tartışmayı anlamak istiyorsak, filmin tamamına bakmak zorundayız.

1. ASALA İLE AÇILAN KAPI (1975–1985): ULUSLARARASI TERÖRÜN İLK PERDESİ

1970'lerin ortasında ortaya çıkan ASALA (Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları), Türkiye'nin yurtdışında hedef alınmasının ilk sistematik örneğidir.

ASALA'nın temel özellikleri akademik literatürde şu şekilde değerlendirilir:
  • Diplomatik personeli hedef almıştır (1975–1985 arası 40'tan fazla saldırı).

  • Eylemleri uluslararası arenada Türkiye'nin imajına zarar vermeyi amaçlamıştır.

  • Sovyet etkisi altında, Orta Doğu'daki kamplarda örgütlenmiştir.

  • Şiddeti "politik baskı aracı" olarak görür (Schmid, 1988).
Bu dönem, Türkiye'nin terörle mücadelesinin uluslararası boyutla ilk kez kesiştiği dönemdir.

2. PKK'NIN DOĞUŞU (1978–1984): İDEOLOJİ SAHA

PKK'nın kuruluşu, Soğuk Savaş sonrası "etnik-siyasal projeler" döngüsünün en kritik örneklerinden biridir.

Marksist–Leninist çizgide kurulan örgüt:
  • 1984'te ilk silahlı eylemini yaptı,

  • Suriye ve Lübnan'da kamplaştı.
Bugün hâlâ tartıştığımız pek çok kimlik ve güvenlik meselesinin kökeni, tam da bu evrede atıldı.

1984 sonrası dönemde PKK'nın taktikleri, literatürde "kırsal gerilla savaşı" olarak tanımlanır.

Örgüt:
  • Devlet otoritesini zayıflatmayı,

  • Kırsalda alan kontrolü sağlamayı,

  • Etnik siyaseti silahlı mücadeleyle kurumsallaştırmayı, amaçlamıştır (Romano, 2006).
Bu dönem, ileride açılım süreçlerine konu olacak tüm siyasi ve güvenlik tartışmalarının başlangıç evresidir.

3. 1991 KÖRFEZ SAVAŞI: KORİDORUN İLK HARİTASI

Körfez Savaşı sonrası Kuzey Irak'ta oluşan yapı, akademide sıklıkla "Kürt siyasi coğrafyasının kurumsallaşması" olarak değerlendirilir.

1991 sonrası:
  • Çekiç Güç tarafından korunan bir alan oluşturuldu.

  • Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin siyasi kurumsallaşması hızlandı.

  • ABD diplomatik ve askeri varlığını kalıcılaştırdı.

  • Türkiye'nin güneyinde bir "Kuzey Koridoru" altyapısı fiilen kuruldu.
Bu yapı, ileride filizlenecek olan Suriye–Irak eksenli geniş bir kuşak için ilk adımdı.

Uluslararası literatürde pek çok çalışma (ör. Gunter, 1993; Romano, 2006), Körfez Savaşı sonrası Irak'ın kuzeyinde oluşan fiilî "güvenli bölge"nin Kürt siyasi yapıları için tarihsel bir kırılma olduğunu vurgular.

4. 1 MART TEZKERESİ (2003): JEOPOLİTİK EKSENİ DEĞİŞTİREN STRATEJİK SONUÇ

TBMM'nin ABD'nin talep ettiği tezkereyi reddetmesi, bölgedeki güç mimarisinde ciddi bir kırılma yarattı.

Tezkerenin reddi ile
  • Türkiye'nin güneyinde kurulacak........

    © Yeni Mesaj