menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sermaye gruplarına operasyonların asli hedefi nedir?

8 0
11.10.2025

Gün içinde medya kanalları akşama kadar adliye ya da ceza evleri önlerinden canlı yayınlara geçiyorlar. Akşamları ise TV kanallarının ana haber bültenlerinde ve devamındaki canlı yayın oturumlarında siyasiler, gazeteciler ve kanaat önderleri yargı konularını tartışıyorlar.

Bu ülkenin ve vatandaşlarının onca devasa dertleri ortada dururken yargı erki faaliyetleri ülkenin en önemli meselesi haline neden geldi? Yanıtı basit; tüm alanlarda olduğu gibi kamuoyu gündemini belirleme konusunda da tek karar verici olan iktidar böyle istediği için gece gündüz savcılıkların ve mahkemelerin faaliyetlerini konuşuyoruz.

Birçok yazımda bahsettiğim gibi yine değineceğim. Dünyadaki tarihsel deneyimler gösteriyor ki, otokrat iktidarlar varlıklarını sürdürmek için baskı dozunu giderek artırmak zorunda kalıyorlar. Yaygın halk desteği ile kuramadıkları meşruiyeti, kendilerine açık destek vermeyen ya da kendileri için risk olarak gördükleri kişi ve kurumlar üzerinde uyguladıkları baskı ve yıldırmalar ile kurmaya çalışıyorlar.

Baskıcı rejimler rıza üretimi için (iktidarlarının başlarında başvurdukları) demokratik ikna araçlarına dönüşün kendilerinin sonunu hızlandıracağını düşünüyorlar. Bu sebeple baskıyı sistemli artırma kısır döngüsüne saplanıyorlar. (Bu konuyu “İkna Yollu Rıza Üretimi Yerine Baskı ve İktidarın Meşruiyet Sorunu” başlıklı yazımda etraflıca tartışmıştım.)

Baskının en temel aracı olarak ise siyasallaşmış yargı eliyle araçsallaştırdıkları hukuku kullanıyorlar. Kesintisiz sürdürdükleri yargı operasyonlarını takip etmek, anlamak ve anlamlandırmaktan başımız dönüyor. Ancak sebeplerini biliyor ve hedeflerini öngörebiliyor olsak da (kanıksamamak adına) bu uygulamalara şaşırmaya, itiraz etmeye devam etmekten başka seçeneğimiz yok.

Yargı cephesindeki son haftalardaki bazı gelişmelere baktığımızda;

· * 11 Eylül’de Can Holding'e yönelik bir operasyon başlatıldı. 121 şirketin mal varlığına el konuldu, 10 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 4’ü tutuklandı.

· * Can Holding soruşturmasına Ciner Grubu’na bağlı Park Holding de dâhil edildi ve Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

· * Hemen ardından 13 Eylül’de Bayrampaşa Belediyesine bir “yolsuzluk” operasyonu gerçekleşti ve aralarında Belediye Başkanı Hasan Mutlu'nun da bulunduğu 20 şüpheli tutuklandı.

· * 23 Eylül’de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne dönük, 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konserlere yönelik “yolsuzluk” soruşturması başlatıldı. Aralarında belediye çalışanlarının da olduğu 14 kişi gözaltına alındı, bunlardan 5’i tutuklandı.

· *7 Ekim’de eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık (değil hakaret,........

© Toplumsal