Liradan kaçarken dolara tutulmak
Hemen herkes, gelirinin az ya da çok, bir kısmını tasarruf eder. Ne olur ne olmaz diye biriktirir. Tasarruf etmenin temel saiki ihtiyatlı olmaktır. Türkçemizde “kefen parası” diye bu saiki ilginç şekilde açıklayan bir deyim vardır. Kefen parası biriktirdikten sonra ortaya bu paranın “emr-i hak vaki olduğu gün” kefen almaya yetip yetmeyeceği sorunu çıkar. Atalarımız kefen parası için altın alır, bu altınları bir keseye koyup, sandığın en dibine yerleştirirdi. İktisatçılar bu uygulamaya, “paranın satın alma gücünü” koruma diyor. Paranın satın alma gücünü koruyamama endişesi evrenseldir. Çünkü, düşük oranda da olsa her ülkede fiyatlar sürekli artar. Buna enflasyon deniyor. Enflasyonun azı yarar, çoğu zarardır. Enflasyonun sıfır olması da kötüdür. Sıfır enflasyon, milli geliri (GSYH) yaratan “yatırım-üretim-tüketim” çarklarının dönüş hızını yavaşlatır. Azıcık enflasyon mafsallarda yağlama etkisi yaratır. Enflasyon, paranın satın alma gücünü azaltır. Mesela yıllık enflasyon %3 olsa, 10 yılda fiyatlar 5 artar, paranın satın alma gücü & düşmüş demektir. Altın da aslında bir “mal” olduğundan, fiyatının enflasyon kadar........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein