menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İspanyol gerilla savaşları, 3 Mayıs 1808 ve romantizm

15 0
16.11.2025

Goya’nın en çok bilinen resimlerinden “3 Mayıs 1808”, hem İspanyol tarihinden önemli bir anı gösterir hem de İspanyol romantizminin en iyi örneklerden biridir. Ayrıca genel olarak Goya’nın resimlerinden yola çıkarak İspanya okuması yapmak da olasıdır ve tersinden İspanya tarihinin Goya üzerinde belirleyici yanları vardır. Çünkü Goya, 1786’da kraliyet ressamı olarak atandığında bir önceki yüzyıldan kalma kolonileştirilmiş toprakların yarattığı zenginliğin dağılmaya ve güçlü imparatorluğun çökmeye başladığı yıllara şahit olmuştur.

Şimdiye kadar aynı tarihlerde gezindiğimiz Fransa, Almanya ve İngiltere’nin yanında, Goya ile simgeleşen İspanyol romantizminin detaylarına ve İspanya tarihine yakından bakalım.

15. yüzyılın sonlarında Aragonlu II. Fernando ve Kastilyalı I. Isabel’in evlenmesi sonucu iki tahtın birleşmesiyle İspanya’nın bugünkü sınırları büyük oranda oluşur ve evliliğin amaçladığı siyasi güç, kısa sürede başka topraklara doğru fetihlere dönüşür. Özellikle Isabel, başka coğrafyaları keşfi önemser ve örneğin Kristof Kolomb’un Amerika kıtasına olan yolculuğunu maddi olarak destekler. Kolomb’un keşfettiği topraklar Papa’nın da onayı ile İspanya’ya bağlanacaktır. Bu yıllara denk düşen coğrafi keşifler ve papalığın desteği, İspanya’nın sömürgeler kurmasına ve giderek bir imparatorluğa dönüşmesine yardımcı olur. Papanın yardımını karşılıksız bırakmayan İspanya monarşisi de Endülüs’te Engizisyonu kurarak Hristiyanlığı benimsemeyen Yahudileri İspanya’dan sürer ve din adamlarına ayrıcalıklı bir konum verir. Bu dönemde İspanya, reformasyonun yükseldiği Avrupa’da, Katolik gericiliğinin kalesi haline gelir.

Isabel’den sonra kısa süreliğine tahta deli diye anılan kız kardeşi ve ardından onun oğlu V. Carlos geçer. Bu sırada İspanya, imparatorluk haline gelir.

Monarşinin akıl dışılığını ve vatansızlığını iyi anlattığını düşündüğüm ufak bir detaya burada yer vermek istiyorum. V. Carlos’dan itibaren dört beş kuşak boyunca çocuklar, İmparatorluğun dağılmaması için başka ülkelerin hükümdarları ya da veliahtları durumundaki kuzenleriyle evlendirilir. Üst üste yapılan akraba evlilikleri neticesinde son İspanya Kralı II. Carlos engelli doğar. Hem fiziksel hem zihinsel engeli olan II. Carlos İspanya halkına büyülenmiş olarak yutturulur ama ülkeyi yönetebilecek durumda olmadığı için İspanya’da Habsburg hanedanlığı II. Carlos ile sona erer. Kendisinden sonra başa geçen yeğeni V. Felipe ise aynı zamanda Fransız kralının torunudur. Böylece 1700’den itibaren İspanya’nın, Fransa etkisinde yönetileceği bir dönem başlar.

Monarşinin kendini engelli bırakan taht hırsının gülünçlüğü bir yana, başından itibaren hükümranlığını papalığın da desteğiyle ve engizisyonun en acımasız biçimini halkın tepesine bindirerek kuran İspanya monarşisinin, 18. yüzyılda ülke ile bağının iyice zayıfladığının altını çizmek gerekir. Öyle ki 1808 yılında Napolyon ordusu İspanya’ya girdiğinde o sıradaki kralın babası, yani bir önceki kral, kendi güvenliği için Fransa’ya sığınacak, oğlunu Napolyon’a tutuklatacaktır. Napolyon da kendi kardeşini İspanya’ya kral olarak atayacaktır.

İşte, Goya’nın doğduğu, saray ressamlığı yaptığı, Fransa’nın ülkesini işgal etmesine şahit olduğu, ömrünün sonlarında çekildiği evinin duvarlarına kara resimleri yaptığı İspanya’nın portresi buna benzemektedir.

***

Goya, 1746’da Zaragoza’da küçük bir köyde, orta halli bir ailenin dördüncü çocuğu olarak doğar. Babasının mesleği tezhipçiliktir. Babasının yönlendirmesiyle sanat eğitimine başlar. İleride kalburüstü bir sanatçı ve kayınbiraderi olacak Ramón Bayeu ile aynı sınıftadır. Goya’nın ilk sanat eğitiminde İtalyan ekolü baskındır. 1763’te, San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nin açtığı resim bursu yarışmasına katılmak üzere Ramón ile birlikte........

© soL