Yapay zeka çağında insanın yeniden konumlanışı
Tarih boyunca insan, karar veren, üreten, anlamlandıran, kültürü taşıyan bir özne olarak dünyanın doğal merkezinde konumlandı.
Ancak geldiğimiz noktada yapay zeka, otomasyon, otonom sistemler ve veri odaklı platformlar, insanın etrafında dönen bir düzen kurmuyor; tam tersine insanı, genişleyen bir makine ekosisteminin iç halkalarından birine dönüştürüyor.
Bu bir önem kaybı değil; çok daha köklü bir şey. İnsanın yüzyıllardır kendine biçtiği rol, ilk kez bu kadar radikal biçimde yeniden tanımlanıyor.
Teknolojik ilerlemeler insanı giderek denetleyen bir konuma çekiyor.
İçeriği yapay zeka üretiyor; insan kontrol ediyor.
Kararı yapay zeka öneriyor; insan risk hesaplıyor.
Süreci yapay zeka tasarlıyor; insan onaylıyor.
Özetle insan artık üretmekten çok düzenleyen bir aktöre dönüşüyor. Bu fark edilmeyen kayma, insan yetkinliklerini görünmez biçimde aşındırabiliyor. Eskiden inisiyatif alan insan; artık seçim yapan ya da onaylayan çevresel bir figür gibi konumlanıyor.
Daha tehlikelisi ise;........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein