menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bütün bunlar Türkiye ABD’yi yanına çektiği için mi oluyor?

20 0
tuesday

Suriye’de son 10 günde, neresinden baksanız “Buna dört dörtlük provakasyon denir” diyeceğiniz gelişmeler yaşanıyor.

10 gün önce 1’ tercüman, 2’si asker olmak üzere 3 Amerikalının bizdeki Rus Büyükelçi Karlov’un uğradığı suikaste benzer bir hadise ile öldürülmesi…

Aynı günlerde SDG kontrolündeki bir petrol rafinerisinde çıkarılan yangın…

Neye karşı, yahut neyin önünü kesmek için yapıldı bu provokasyonlar sorusu geldi değil mi akıllara?

Bu soruya dönük benim izlenimim şu:

Türkiye’nin ABD ile uzun müzakereler sonucu, Suriye sahasında büyük ölçüde ‘senkronize’ bir noktaya gelmesi, başka bir deyişle, Ankara’nın Washington’daki yönetimi epeyce yanına çekmiş olmasına karşı gösterilen bir refleks olarak okudum bu olayları.

Dün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’a yaptıkları çıkarma ile eş zamanlı olarak Halep’te YPG unsurlarının Suriye güçlerine saldırmasını da böyle bir refleksin devamı olarak görüyorum.

HAKAN FİDAN’IN ŞAM’DAN VERDİĞİ MESAJLARA DİKKAT!

Bakan Fidan’ın Suriyeli mevkidaşı Şeybani yaptığı basın toplantısında kurduğu bir cümle var:

“SDG’nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içerisinde götürüyor olması gerçeği, aslında Şam ile yürütülen görüşmelerde de şu anda büyük bir engel teşkil etmekte.”

Bu cümleyi ben, son günlerde gördüğümüz yukarıda saydığım türden provakasyonlara dönük bir ‘ima’ olarak algıladım.

Türkiye ile ABD arasında Suriye özelinde oluşan ‘senkronizasyonu’ bozmaya dönük girişimlere karşı Ankara adına gösterilen bir refleks de diyebiliriz buna.........

© Haber7