Bir Işığın Adıdır Cumhuriyet
Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değildir; bir halkın var olma iradesidir. 29 Ekim geldiğinde sadece bir tarih kutlamıyoruz, bir yeniden doğuşu anıyoruz.
Yüzyıl önce yorgun, yoksul ve umutsuz bir halk, “Artık kendi kaderimize kendimiz karar vereceğiz” diyerek ayağa kalktı. O ayağa kalkış, tarihin en sessiz ama en güçlü çığlığıydı. Çünkü Cumhuriyet, silahların gölgesinde değil, umudun kalbinde kuruldu.
O günlerde ülkenin her köşesinde yıkım vardı. Anadolu, yangın yeriydi. Yalnızca şehirler değil, inançlar da harap olmuştu. Fakat bir adam çıktı; Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Umutsuzluk denilen o en derin karanlığın içine ışık yaktı. “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir,” dediğinde, sadece bir cümle kurmadı; halkın kaderini değiştirdi. Çünkü o söz, bir milleti padişahın gölgesinden çıkarıp, kendi geleceğine sahip kılan bir devrimdi.
Cumhuriyet, bir halkın kendi ayakları üzerinde durma kararıydı. Kadınlar, yıllarca susturulmuş bir toplumda ilk kez ses buldu. Seçme ve seçilme hakkı, eğitim hakkı, meslek sahibi olma özgürlüğü… Hepsi bir bir Cumhuriyet’in armağanıydı. Bugün bir kadın öğretmen kürsüde ders........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta