Güçlü Bir Karışım

Yok, hayır, lafı hiç uzatmayacağım, baştan söyleyeceğim hatta en son söylemem gerekeni: Yirmi sekiz yaşındayım, onlarca kez hastalanmış ve yüzlerce kitap okumuşumdur; bugüne dek ne bir eczacıdan böylesi bir kitap okudum ne de bir yazardan böylesi bir ilaç aldım! Neyden bahsediyor olacağım, canım! Eczacı-Yazar Sinem Us’un Eczanedeki Kırmızı Dolap* adlı kitabından…

Neydi beni bu fikrimi bu denli hızlı açmaya iten şey, bilmiyorum. Belki de bir eczacının henüz keşfettiği bir ilaç karşısındaki hislerini ben de bu kitap karşısında duymuş ve heyecanımı içimde tutamamışımdır, kim bilir! Neticede, bu ister bir ilaç olsun isterse bir kitap, ruha iyi gelen bir şeyi paylaşıp önermek, aydınlığa sevdalı her kişinin boynunun borcu olmalıdır.

Ve işte bu borcumu ödemek üzere başındayım yazımın. Önümde, eski Beyoğlu dükkânlarının karşıdan görünüşünü andıran kapağıyla Eczanedeki Kırmızı Dolap. Sayfaları arasına iliştirdiğim not kâğıtları dört bir yanından fışkırmakta kitabın. Öyle ki bazı sayfaların kulağını özellikle katlı bırakmışım ki, onlara ayrı vurulduydum çünkü, döneyim yine oralara. Ona, bir derse çalışır gibi çalıştığımı böylece henüz ayrımsıyorum.

Gerçekten de, bu alanda yani eczacılık tarihi alanında yazılmış en nitelikli kitap denilebilir bu kitaba. Çünkü o derin sulara........

© Edebiyat Burada