Küresel ekonomide sessiz ama umutla bekleyiş
Küresel ekonomi 2026’ya yaklaşırken alışılmadık bir sessizlik hâkim. Ancak bu kez sessizlik, yaklaşan fırtınanın ayak seslerinden çok, yeni bir dengelenme döneminin habercisi gibi.
Yıllardır art arda gelen şoklar – pandemi, tedarik zinciri kırılmaları, enerji krizi ve enflasyon dalgası – dünyanın ekonomik sinir sistemini yordu. Fakat bugün görünen tablo, bu yorgunluğun yerini toparlanma iştahına bırakmaya başladığını gösteriyor. Belki de 2026, uzun süren dalgalanmanın ardından aranan “normalleşmenin” ilk gerçek yılı olacak. Seslerin azalması, bazen iyileşmenin başladığına da işaret eder.
ABD ekonomisi, 2024–2025 döneminde olduğu gibi yüksek tansiyonlu bir büyüme veya keskin bir daralma yerine, sağlıklı bir yavaşlama patikasına oturmuş görünüyor. İş gücü piyasası hâlâ canlı, şirket bilançoları güçlü ve tüketiciler yüksek enflasyon dönemine kıyasla daha temkinli ama daha rasyonel harcama davranışı sergiliyor.
En dikkat çekici iyimser sinyal ise faizler düşmesi, 10 yıllık tahvil faizlerindeki oynaklığın azalıyor olması. Piyasa, nihayet Fed’in yol haritasını okumaya başlamış durumda. Bu da 2026’da finansal istikrar adına önemli bir kazanım.
ABD için resesyon senaryolarının yerini “ılımlı büyüme” beklentisinin alması, küresel ekonomi için moral kaynağı niteliğinde. Dünyanın geri kalanı için bu çok önemli.
Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi, Avrupa’nın zayıf verimlilik ve enerji bağımlılığı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin