Gazze’de siyonist aparatı ÇETELER!..
HAMAS’ın ne çok düşmanı varmış arkadaş!...
İşgalci israille mi savaşsın, siyonist işbirlikçi Abbas Yönetiminin ihanetleriyle mi uğraşsın, yoksa Gazze’de siyonistlerce desteklenen, devşirilen çetelerle mi mücadele etsin!..
HAMAS’ın işi gerçekten çok zor..
Basın, TV ve sosyal medyadan, Gazze’de uyuşturucu ve mafyatik birçok gayrimeşru işle meşgul Ebu Şebab çetesinin tahribatlarını duymuşsunuzdur. Kassam Tugayları, bir süredir başta Ebu Şebab çetesi olmak üzere bunlara özenen çetelere yönelik operasyonlarını sürdürüyor.
Bu çeteler, özellikle siyonist israilin 2 Mart’ta tüm sınırları kapatması sonrasında Gazze’de tam ablukada oluşan açlık ölümleri süreçlerinde etkin hareket ettiler. israilin kontrolünde hareket eden bu çetelerin ortak hedefi HAMAS iken, zaman zaman kendi aralarında da vuku bulan rant rekabeti, kanlı çatışmalara sahne olmuştur.
Aslında bu çetelerin kötülük üzere bugünlere gelmesinin arkasında Ramallah yönetimiyle güçlü bağları olan bazı Gazzeli aile reisleri vardır ki; sebebi, 2006’da HAMAS’ın Gazze’de seçimleri kazanması sonrası halkı sömüren düzenlerinin bozulmasıyla düşman kesilmişlerdi.
2006’da uluslararası gözlemciler nezdinde yapılan seçimlerde HAMAS’ın aday göstermediği devlet başkanlığını Mahmud Abbas kazanırken parlamento seçimlerini ise 132 sandalyenin 74’ünü HAMAS kazanarak iktidar oldu. HAMAS’ın zaferini hazmedemeyen israil, işbirlikçisi Abbas eliyle HAMAS hükümetine darbe yapıp azledince, Gazze’de HAMAS ve Abbas’ın partisi Fetih arasında çatışmalar çıktı.
Abbas’ın darbe yapmak için Gazze’de harekete geçirdiği çetelerden biri de Muhammed Dahlan çetesiydi. Gazze’den kaçarak kurtulan Dahlan, daha sonra uzun bir süre BAE’nin Körfez ülkelerindeki kirli işlerini yürütmüştü.
2006’da Abbas yönetimi ve çeteleri eliyle HAMAS’ı bertaraf edemeyen işgalci israil, 19 yıldır siyonist vahşi yöntemlerle HAMAS’ın seçimle kazandığı Gazze’yi ele geçirmek, halkı HAMAS’a karşı kışkırtmak ve şehirde kaos çıkarmak için olmadık yollara başvurdu ancak onda da başarılı olamadı.
7 Ekim Aksa Tufanı sonrası siyonist rejim, karadan Kassam mücahitlerine karşı başarı sağlayamayınca, havadan çocuk, kadın, sivil ayırt etmeksizin katletti, evleri, okulları, hastaneleri, camileri bombalayarak 70 bin insanı vahşice katlederek büyük bir soykırım yaptı.
Evlerini başlarına yıkmasına, aileleri toplu katlederek yaptığı vahşi cinayetlere rağmen Gazze halkı Allah’a olan tevekkülden şaşmadı, HAMAS’a duydukları teveccühü eksiltmedi. Bunca katliama rağmen istediği sonucu alamayan siyonist israil, bu kez 2 Mart’tan 9 Ekim’e kadar 500 kişinin açlıktan can verdiği tam abluka uygulayarak Gazze halkını HAMAS’a karşı kışkırtmaya, şehirde kaos çıkarmaya yönelik vahşi bir politika izledi. Tabi israilin bu kural tanımaz terörizmi karşısında ne BM ne de bir İslam ülkesi müdahale etmedi!..
Havadan bombalar ve açlıktan ölümlere rağmen Gazze halkının ekseriyeti dirayetli davrandı, erdemini korudu ve düşmanın bu iğrenç oyunlarına gelmedi.
Ancak her toplumda olduğu gibi bazı zayıf halkalar, heva ve heveslerine düşkün, kötülüğe açık kimseler düşmanın baskılarına yenik düştüler. Kimileri işgalcinin doğrudan ölüm riskli tehdit, şantaj ve maruz kaldıkları açlık politikasına karşı duramadılar. Kimileri ise geçmişten gelen kötülük müktesebatları üzerinden Gazze’de oluşan güvenlik boşluğundan da yararlanarak HAMAS’a düşmanlıklarını açıkça ilan ettiler.
Bu suç şebekesi çeteler, kendi Müslüman halkı, düşman siyonist topluluk tarafından kıyıma uğradığı bir zaman diliminde gidip de düşmana bilgi vermekle kalmayıp düşmanla bir olup kendileri de cinayetler işlediler. Ateşkesin başlamasından hemen sonra yedi kurşunla şehid edilen Gazzeli gazeteci Salih Caferavi, bu çeteler tarafından katledilen Filistinlilerden sadece bir örnektir.
Düşünün mesela; kıblesi kötülük olan mafyatik çetelerin, düşman ülkenin paramiliter gücü olarak kendi halkına kurşun sıkmak şeklindeki ihaneti şeklinde hayal edebilirsiniz.
Halkınız katlediliyor ve evleriniz başınıza yıkılıyorken yapılan böylesi bir ihanet karşısında siz olsaydınız bu ajan, casus, katil suç şebekelerine ne yapardınız?
Cevabınızı duyar gibiyim. Elbette en olması gerekeni…
Ben de öyle düşünüyorum.
HAMAS Hareketi de bu ihanet çetelerine karşı gerekeni yapıyor. Ancak pişmanlık duyanları affederek merhamet erdemini de elden bırakmıyor.
Filistin’le ilgili gelişmeler ve Gazze’deki son duruma dair bilgileri kamuoyuyla paylaşan Filistin Diplomasi Merkezi (FİDE) Geçtiğimiz günlerde bu çetelerle ilgili önemli bir rapor hazırladı.
Şimdi isterseniz, halkına hainlik yaparak siyonistle kirli ilişkiler ağı kuran bu çeteler kimmiş tanıyalım.
– Yaser Abu Şebab Çetesi:
Bu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein