menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

200 günlük burun sürtme davası

248 3
01.12.2025

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Şoförler şoförlerle yargılama yapmıyor. Berberler müşterilerine iddianame yazmıyor. Gel gelelim... Yargı, kendini eleştirenleri, üniformanın gücünü kullanarak cezalandırıyor. Şahsi menfaat aracı olmaması gereken yargı, intikam aracına dönüşüyor. Sahi bu da yolsuzluk değil mi?

Bir değil, iki değil, üç değil, dört kez...

İstanbul cumhuriyet başsavcısı koltuğunda oturan eski başsavcı, ondan sonraki, ondan sonraki ve en sonuncusu... Furkan Karabay’a, yargılamaları eleştiriyor diye “hedef göstermek”ten dava açtı. Bir değil, iki değil, üç kez; yargının bu haline rağmen, Furkan beraat etti. Şimdi dördüncü yargılamada, üçüncü tutukluluğunda, ilk duruşmasına çıkacak.

Bu kez uslanmayan Furkan’ın burnu iyice sürtsün diye düşünüldü ki suçlamada potpuri yapılmış: “Cumhurbaşkanına hakaret, zincirleme şekilde terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme, kamu görevlisine hakaret...”

Mağdur: Cumhurbaşkanı, üç savcı ve bir hâkim.

Adam öldürenlerin elini kolunu sallayarak gezdiği düzende, Furkan bunca suçu nasıl işlemiş derseniz, iddianamede 7 tweet, bir YouTube yayını var.

İddianamede hangi ifadenin neden suç olduğu anlatılmıyor. Yargıtay kararlarına ya da yerleşik içtihatlara atıf yapılmıyor. Furkan’ın cümleleri konup, “Bu suçtur” yazılmış. Haliyle suçu anlayamıyorsunuz.

Bir ipucu var.

“Cıs”lı kısımlar kalın yazılmış!

Mesela cumhurbaşkanına nasıl hakaret etmiş? Bir zamanlar Ergenekon kumpası savcılarına destek verdiğini söyleyerek!

Peki yalan mı?

Değil.

Erdoğan’ın Ergenekon davası için “Ben bu davanın savcısıyım” dediği, Zekeriya Öz’e kendi zırhlı aracını verdiği, kamuoyu önünde defalarca faaliyetlerini savunduğu basit bir arşiv taramasıyla bulunabiliyor. Üstelik cumhurbaşkanı, defalarca, bu yüzden “Milletim beni affetsin” diyerek özür diledi,........

© Cumhuriyet