Öcalan gerçekten Marx’ı Aşa bilir mi? |
Meslek büyüğümüz Soner Yalçın, 11 Aralık’ta OdaTV’de “Marks’tan İmralı’ya Mektup Var: Düşünce Çizginde Bütünlük Yok” başlıklı bir makale kaleme aldı. Bu yazıyı okuduktan sonra üzerinde derinlemesine düşündüm.
Acaba Öcalan’ın öne sürdüğü gibi Marx’ın düşünceleri günümüz açısından artık demode mi kaldı? Bu soruyu temel alarak, konuyla ilgili kısa bir analiz sunmak istiyorum size…
Marx’a göre devlet, bir sınıfın diğerini baskı altına almak için kurduğu bir araçtır. Burjuvazinin çıkarlarını korur ve sınıflar ortadan kalktığında kendiliğinden yok olur.
Öcalan ise devleti daha derin bir bağlamda görür. Devlet, sadece bir sınıfın ürünü değil, patriarkanın, hiyerarşinin ve iktidarın tarihsel bir tezahürüdür. Modern ulus-devlet, insanın özgürlüğünü en çok sınırlayan yapıların başında gelir.
Bu fark, yalnızca devletin işleviyle ilgili değildir; insanın toplumsal ve kültürel tarihine dair temel bir ayrımdır. Marx sınıfı temel alırken, Öcalan tarih ve kültürü devreye sokar.
Özgürlük: Ekonomik mi, Toplumsal mı?
Marx’ın özgürlük anlayışı üretim ilişkilerine dayanır. İnsan, kendi emeğiyle yabancılaşmayı aşarsa özgür olur. Ekonomi, özgürlüğün........