Devlet Bahçeli’nin Meclis’in Can Aralay kararı üzerine “MHP olmadan da AK Parti gereğini yaptı” demesi MHP’nin AK Parti üzerinde artan etkisini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tercih, Atalay (ve Gezi) dosyasının ötesinde, MHP’nin -en azından şu aşamada- vazgeçilmezliği varsayımına dayanıyor.
“AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmıştır”. MHP lideri Devlet Bahçeli bu sözleri TBMM’nin 16 Ağustos’taki kavgalı oturumunda Can Atalay’ın milletvekilliği konusunu Meclis’te görüşmeyi reddetmesi üzerine etti. Özellikle de 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında MHP’nin önemli konularda AK Parti üzerinde kurduğu vesayeti gayet iyi anlatıyor bu cümle. Tüm yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinde ama Bahçeli’nin dediği oluyor.
Bahçeli “MHP olmadan AK Parti gereğini yaptı” diyerek, Can Atalay oturumuna MHP’nin katılmama kararına dikkat çekiyordu. Bahçeli’nin katılmama kararı ile Erdoğan’ın mevcut koşullarda kendisi olmadan gemiyi yürütüp yürütemeyeceğini sınamış oldu.
MHP’nin Can Atalay konusunda müsterih olması gerektiğini Genel Kurul’un olağanüstü oturumundan hemen önce AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler Anayasa’yı asıl ihlal edenin Anayasa Mahkemesinin kendisi olduğunu söyleyerek göstermişti.
Ama sorun sadece Bahçeli’nin “Artık kapanmış” saydığı Can Atalay (ve Gezi dosyasıyla) sınırlı değil; AK Parti ve Erdoğan stratejik tercihini bir kez daha kullandı.
Aslında Erdoğan bu tercihini 14 Ağustos’ta partisinin 23’üncü yıldönümünde yaptığı konuşmada “MHP’yle yola devam”........