Afganistan’da Taliban ve kadın haklarının karanlık dönemi

Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinin üzerinden üç yıl geçti. Bu süre zarfında, Afgan halkının durumu giderek daha da kötüleşti. Taliban rejimi, insani, siyasi, sosyal ve ekonomik felaketler yarattı. Kadınlar ve kız çocukları için kriz derinleşmeye devam ediyor. Taliban, kadınların insan haklarını sistematik bir şekilde ihlal etti. Afganistan, dünyadaki en ciddi ve şiddetli kadın hakları felaketine sahne oluyor. (Foto: AP Photo/Ebrahim Noroozi)

21 Ağustos’ta BBC haber sitesinde bir haber yayınlandı. Afganistan’da üç yıl önce kontrolü ele geçiren Taliban’ın kadınların eğitim hakkını kısıtlamasının ardından üniversiteye gitmeleri yasaklanan 19 kadın tıp öğrencisi İskoçya’ya gitmişti. Eğitimlerini burada tamamlayacaklardı.

Bu haberden iki gün sonra 23 Ağustos’ta Associated Press’te bir haber daha geçti, Taliban yöneticileri Afganistan’da “erdemi teşvik etmek” amacıyla yeni bir torba yasa getirmiş, kadınların akraba olmadıkları erkeklere bakmalarını, yüksek sesle konuşmalarını, şarkı söylemelerini veya kamusal alanda Kur’an okumalarını yasaklamıştı. Kadınlar bu kurallara karşı gelirlerse, tutuklanabilirlerdi. 114 sayfalık, 35 maddelik düzenlemeler, Taliban’ın iktidarı almasının ardından kurulan “Ahlaksızlığı önleme ve erdemi yayma” bakanlığının da belgelendiği anlamına geliyordu.

Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinin üzerinden üç yıl geçti. Bu süre zarfında, Afgan halkının durumu giderek daha da kötüleşti. Taliban rejimi, insani, siyasi, sosyal ve ekonomik felaketler yarattı. Kadınlar ve kız çocukları için kriz derinleşmeye devam ediyor. Taliban, kadınların insan haklarını sistematik bir şekilde ihlal etti. Afganistan, dünyadaki en ciddi ve şiddetli kadın hakları felaketine sahne oluyor.

Uluslararası toplum, Afgan kadınları ve kız çocuklarıyla dayanışma göstermek, haklarını savunmak ve acılarını hafifletmek için çok az şey yaptı. Afganistan’da yaşananları unutturmamak ve daha fazlasını yapmak gerekiyor. Afganistan’daki kadınlar, dünyanın onları unuttuğunu düşünüyor.

Bir okul müdürü, Amnesty International’a şöyle dedi: “[Dünya] başımıza gelenleri duymuyor ya da görmüyor, çünkü kendileri bu durumdan etkilenmiyorlar. Bu onların başına gelseydi, o zaman anlayabilirlerdi. Uluslararası toplum, Afgan kadınlarına ve kızlarına onların durumunu anladığını göstermelidir. Devletler ve uluslararası örgütler, Taliban’ın politikalarının asla kabul edilmeyeceğine dair net, koordineli ve güçlü bir mesaj göndermeli ve Taliban’ın bu davranışları için somut sonuçlar doğuracak adımlar atmalıdır.” (1)

Taliban, kadınları kamusal yaşamdan büyük ölçüde dışlayan emirler çıkardı. Orta ve yüksek öğrenimi yasakladı, birçok iş kolunu kapattı ve kadınların kamu hizmeti, STK’lar ve BM’de çalışmalarına kısıtlamalar getirdi. Kadınların erkek bir refakatçi olmadan seyahat etmeleri veya parklar gibi kamuya açık yerlere gitmeleri yasaklandı. Cinsiyet temelli şiddet mağdurları için sunulan hizmetler dağıtıldı ve kadınların sağlık hizmetlerine erişimi ciddi şekilde kısıtlandı.

Taliban, kadın insan hakları savunucularını döverek ve hapsederek ifade özgürlüğünü kısıtladı. Ayrıca, Taliban, doğum kontrolü yasağı dahil olmak üzere kadınların üreme haklarını kısıtladı ve bu da kadınların bedenleri üzerindeki özerkliklerini sınırladı. Bu baskılar, kadınlar arasında ruh sağlığı krizine neden olarak depresyon, anksiyete ve intihar oranlarını artırdı.

BM Afganistan’daki insan hakları Özel Raportörü Richard Bennett, Afgan kadınları ve kız çocuklarının durumunu defalarca “cinsiyet apartheidı” olarak tanımladı ve bunun insanlığa karşı bir suç olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürdü. (2)

Bennett, Haziran 2024 tarihli son raporunda, “Taliban’ın kurumsallaşmış ayrımcılık, onursuzluk ve kadınların dışlanmasına dayalı sistemi, Afganistan’daki tüm sivil nüfusa karşı yaygın ve sistematik bir saldırı niteliğindedir” ifadelerini kullandı.

Kadın haklarının bu korkunç ihlallerine rağmen, uluslararası toplumdan bu krize yönelik tutarlı, koordineli ve hak temelli bir yanıt gelmedi. Tepki parça parça oldu. İnsan haklarını ve uluslararası hukuku savunmaya yönelik somut adımlar atma taahhüdünden yoksundu. Bunun yerine, uluslararası toplum, Taliban’ın kadınlar ve kız çocuklarının haklarını ihlal etmesine yönelik kademeli olarak kabul edici bir tavır sergiledi. Bu, bu tür ihlallerin normalleşmesine doğru tehlikeli bir........

© yetkinreport.com