Dedim ya… Eylüldü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin
Cemal Süreya, “Eylüldü” adlı şiirini girişte yer alan bu iki dize ile tamamlar. İnsanın, zaman zaman kendini yalnız hissettiği, değişken duygular yaşandığı duygusal bir aydır, eylül! İnsan ruhu üzerinde derin izler, etkiler bırakan iki mevsimden biri ilkbahar (ilkyaz), diğeri sonbahar (güz)! Bir başka söylemle mart ve eylül! Biri dirilişin, canlanışın, coşkunun dilidir, diğeri çözülüşün, dağılışın, çürüyüşün dili. Buruk aydır, eylül; biraz sarıdır, biraz kül rengi. Ümitler, güz güneşi gibidir; ümitsizlikler düş kırıklıkları, güz yağmurları gibi. Bir duygu seli akar yüreklere, bu ayda. Aşk, özlem, hüzün, acı, yalnızlık… Latince, yedi anlamına gelen “septem” sözcüğü ile ilişkilidir, bu ay. Mart ayı ile başlayan Roma takviminin yedinci ayıdır. Gün gıdım gıdım kısalır, bu ayda. İnce bir serinlik düşer geceye. Dolunay daha parlaktır. Derin bir boşlukta onlarca yıldız ışıl ışıldır. Ay, halesinin koynunda huzurludur, mutludur. Bu ayda, geceleri gökyüzüne bakmak daha da keyifli olur. Daha bir yalnız olmak ister insan; su yudumlar gibi derinlikleri yudumlamak ister. Ben öyleyimdir. Eylülde serin olur geceler. Şapkalı evimin terasındaki kanepeye oturur, geceyi ruhuma doldururum. Biteviye öten bülbüllerin ürperti veren sesi deler, sessizliği… Yüzüm gecedir, yüreğim gece, soluğum gece…
Mehtaplı gecelerde, Yahya Kemal Beyatlı'nın “Eylül Sonu” şiirinin dizeleri, romantik duygu ve düş iklimlerine sürükler beni: Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları / Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları… Daha bu şiirin etkisinden kurtulamadan, birdenbire İlhan Berk'in eylül kokulu “Otağ” şiiri geliverir, usuma:
Sevgilim, işte eylül
Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
Zaman ki sonsuzdur
Bitmemiş şiirler gibidir.
Bazı hüzünleri
Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
Yalnızca şiirlerde işlenmemiş bu ay, ünlü ressamların tablolarında yer almış; öykülerde, romanlarda işlenmiş… Ünlü Fransız empresyonist (izlenimci) ressam Claude Oscar Monet, “Gezinti” adlı tablosunda, sonbahar gezintisine çıkmış bir bayanı konu edinmiş. Alman ressam Hans Thoma, “Sonbahar” adlı pastoral bir çalışmasında kırlarda son çiçekleri toplayan bir kadını resmetmiş. Rus ressam İsaac Levitan, “Sonbahar Günü” adlı tablosunda, dalgın yürüyen siyah giysili kadınla hüzünlü ve melankolik bir figür yaratmış. Hollandalı ünlü ressam Vincent Van Gogh, “Ekin Demetleri ve Hasatçılarla Buğday” adlı tablosunda, tarlaları, hasat yapan köylüleri ve buğday demetlerini betimlemiştir. Mehmet Rauf'un........