SİSLİ BİR ORDU-GİRESUN YAKLAŞMASININ HİKÂYESİ |
SİS DUVARINDA KAYBOLAN PİST
Karadeniz’in hırçın dalgaları, sabahın erken saatinde bile dinmemişti. Güneş doğmuş, kıyıya vuran ışık denizi altın gibi parlatıyordu. Ama pistin olduğu yerde, ufukta bembeyaz bir örtü vardı: “SİS”.
İstanbul’dan kalkan uçağımız, umutla Ordu– Giresun’a doğru yol alıyordu. Kabinde yolcular, memleketlerine kavuşmanın heyecanını yaşıyordu. Kimi ailesine sarılacak, kimi işine yetişecekti. Ama biz kokpitte gözlerimizi ekrana, kulaklarımızı kuleye çevirmiştik.
Kule raporu açıktı: “RVR 400 metre, yoğun sis.”
CAT I limitleri için yeterli değildi. Yine de bir deneme yapacaktık.
Yaklaşma başladığında, uçağın burnu hafifçe alçaldı. Deniz üzerinde ilerlerken tek dileğimiz, 200 feet’in altında pist ışıklarını görebilmekti. Dakikalar ağır ilerledi, kalp atışlarımız sessizliğe karıştı.
“Minimums!” sesi kokpitte yankılandığında, önümüzde sadece beyaz bir duvar vardı. Pist yoktu, ışık yoktu, umut yoktu. O an kaptanın kararı kesindi:
“Go around, Flaps 15.”
Motorlar homurdandı, uçak yeniden gökyüzüne yükseldi. Yolcular belki biraz tedirgin oldu, belki içlerinden “Neden inmedi?” diye düşündü. Ama biz biliyorduk ki; hava ne derse o olurdu.
Kuleyle kısa bir konuşmadan sonra rota değişti. En yakın uygun meydan Trabzon’du. 20 dakika sonra orada pist ışıkları pırıl pırıl önümüzdeydi. Güvenli bir inişin ardından, yüzlerdeki hayal kırıklığı güvenin sıcaklığıyla birleşmişti.
Ordu–Giresun’da sis, bazen sevdikleriyle kavuşmayı erteletir. Ama havacılıkta kural nettir: Pisti göremiyorsan, inemezsin. Çünkü hiçbir varış, güvenlikten daha önemli değildir.
Karadeniz’de Sis ve Havacılık
Ordu–Giresun Havalimanı, Avrupa’da deniz dolgusu üzerine inşa edilen ilk havalimanıdır.Pist denizin üstünde olduğu için, deniz–hava