menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yağmur Damlalarının Esrarı

9 0
15.10.2025

İçimde bir özlem büyüdükçe büyüyor ve sahil kasabalarına yağmur yağıyordu. Zamanın ihmal edildiği bir hikâyede ıslanmak isteyenler içindir bundan sonrası.
Mevsimlerin keskin çizgilerle ayrılamadığı bir çağda, özlemek hatırı sayılır bir olmuştu. Yalnızlığın burçları hasret sancaklarıyla dolup dolup taşmıştı. Ne şiirler teselli ediyordu artık ne romanlar ne de filmler dindirebiliyordu ruhtaki susuzluğu.
Zamanın ihmal edildiği bir hikâyeydi bu, adı üstünde. Zamanın sınırlarını çizemediği, hudutlarını belirleyemediği, mühlet biçemediği, yön tayin edemediği zamanlar üstü bir hikâye.
Kaderin ademoğullarına ve havvakızlarına en büyük kıyağı belki de kestirilemez oluşuydu. Her an, her şey elinizi uzatma mesafesinde, sonsuz ihtimaller deryası olarak önümüzde duruyordu. Boğulmak da vardı ummanda, karşı kıyıya ulaşmak da. Deryaya dalmadan, tepeleri aşmadan vaat edilen topraklara ulaşılamıyordu.
Sararan yapraklar, kısalan günler, soğuyan hava, üşüten rüzgarlar, hırçın deniz…Hepsi ama hepsi aynı şarkıyı........

© Yeşilgiresun