Bilerek olmasa da, isteyerek 1965 yılındaki genel seçimde ilk kez siyasi partilerin açık hava toplantılarını izlemiştim. Genel seçim için ilçe meydanına gelen siyasilerin tüm mitinglerinin içindeydim. 8 yaşında bir çocuk olarak Osman Bölükbaşı dâhil ilçemize gelen siyasileri dinlemiştim. O zamanlar, pek bir şey anlayamasam da insanların tepkilerini görüyordum. Babamın siyasetle uğraşması, Ulus başta olmak üzere en az dört gazetenin evimize girmesi nedeniyle siyaset dünyasının göbeğinden içine dalmış gibi hissediyordum.
1965 yılından sonra 1969 yılındakini de aynı biçimde izlemiştim. 1971 yılında ilçe başkanı olan babamı Ankara'ya giderken trafik kazasında yitirdim. Bu tarihten sonra yalnız babamı yitirmekle kalmadım. İçindeyken fark edemediğimiz birçok şeyin elimizden kayıp gitmiş olduğunu gördüm.
Hiç unutmadıklarımdan birisi 05 Haziran 1977 tarihinde yapılan genel seçimden bir gün önce Ecevit'in Esenboğa'dan Kızılay'a gelmesiydi. Ankara'da öğrenci olduğumdan o gün Kızılay'daydım. Hem bir insan seli içindeydik, hem de coşkusu ile unutulmaz bir gündü. Sonraki yıllarda açık hava toplantılarından daha çok kurultayları izlemeye başlamıştım. Ama Kızılay'daki coşku, hiçbirinde yoktu. Kamu görevi nedeniyle üyesi olmasam dahi babamın izinden giderek ikinci kuşak olarak Kurultaylara giderdim, zorunlu olarak gidemezsem televizyondan izlerdim.
10.10.1965 günü yapılan genel seçimin üzerinden tamı tamına altmış yıl geçmiş. Bugüne değin çok sayıda genel ve yerel seçim gerçekleşti. 1977 yılındaki coşkudan ve kalabalıktan sonra ilk kez çok büyük coşkuyu 28-30 Kasım'da yapılan Kurultayda gördüm ve yaşadım.
***
İnsanların yaşam biçimlerine, gelirlerine, toplumdaki konumlarına göre düşünceleri ortaya çıkar ve somutlanır. Oluşan bu düşüncenin yansıması da siyasi görüştür. Siyasi görüşe göre de kendine en yakın bulduğu........

© Yeşilgiresun