Her ne kadar devlet hizmetlerinin görülmesi amacıyla görevlendirilen kişilere “memur” deniliyor olsa da yönetim biliminde devlet memurlarının teknik adı “kamu ajanı”dır. Kamu ajanının tek işi vardır. Devletin çıkarlarını korumaktır. Arapçasıyla düşündüğümüzde memur, emir alan kimsedir. Amir-memur hiyerarşisi içinde tepeden en aşağıya kadar komuta etme ve emir verme zincirinin oluşması da yönetim sistemini ve erkini gösterir. Memur, yönetim erkinin dışından emir almaz, alamaz. Ülkemizin, en önemli sorunlarının başında memurların devletin emir verme hiyerarşisine bağlı olmayıp devletin dışındaki güç odaklarının emirlerine uyması gelir. Bunun birçok nedeni vardır. Kimisinin fikri, kimisinin duygusal bağlılığı vardır! Bazıları örgütsel, bazıları da kural dışı akçeli çıkar karşılığında dışarıdan emir alır!
Memur, devletin çalışanı olarak anayasaya, yasalara bağlı insan demektir. Tabi ki, herkes anayasaya ve yasalara uymalıdır.
Memurun, uyma mecburiyetinin ötesinde tartışma oluşturmayacak ölçüde anayasa ve hukuka bağlı olması zorunluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki, memuriyete giren kişi, anayasa ve yasalara bağlı olacağına ilişkin yemin ederek, ahlaki ve vicdani olarak da kendini bağlar. Yani, yönetim erkinin zinciri içinde komuta merkezinden en alt düzeye değin hukuk içinde kalarak devletin çıkarını koruyan kişi, memurdur. Memurun hareket alanının sınırı, anayasaya bağlı kalarak hukuk içinde davranmaktır. Eğer bir memur, yönetim zinciri........