Atatürk Kukul Kaan'ın peşine neden düştü? Sedat Kaya yazdı

Orta Asya nire, Güney Amerika nire.
Arada binlerce kilometre, dev gibi bir okyanus var.
Bu iki bölgenin antik insanları arasında inanılmaz bir benzerlik var.
İnançları birbirine çok yakın, mimarileri hemen hemen aynı.
Bu benzerlik Mustafa Kemal Atatürk'ün de dikkatini çekmişti.
Bu konuda uzun araştırmalar yaptı.

Amerika kıtası 1492'de işgal edilmeye başlandı.
Gidenler çok farklı uygarlıkların izini buldu.
Binlerce yıl öncesine aitti. Günümüzden 10.000-15.000 yıl geriye dayanıyordu.
Mayalar, Olmekler, İnkalar, Toltekler, Aztekler
Ve de devasa piramitler.
Tıpkı Mısır'da, Endenozya'da, Gobi çölündekiler gibi.
..Ve de dikilitaşlar.
Dünyanın her köşesinde aynı mimari.
Peki neden?
Nasıl oluyordu da, aradaki koca okyanusa rağmen eski çağların kadim uygarlıkları aynı mimariyi uyguluyordu.
Acaba farklı kıtalardaki bu kadim uygarlıklar, bugün bize öğretilenin aksine birbirileriyle iletişim halinde miydiler?
Yoksa dünya tek bir uygarlığın bayrağı altında mı birleşmişti?

Amerika'daki en önemli piramitlerden biri, bugün Meksika sınırları içinde olan Yucatan bölgesinde Chichen Itza'daki Kukul-Kaan piramiti.
Sırlarla dolu.
30 metre yüksekliğinde.
Dokuz gezegeni temsilen 9 platformlu.
365 basamağı bir yılın günleri esas alınarak yapılmış.
Bugün kullandığımız 365 günlü takvim MÖ 46'da Jül Sezar tarafından kabul edilmişti.
Jülyen Takvimi.
Oysa Mayalar bu bilgiye on bin yıl önce sahipti.
Maya Takvimi Jülyen takvimi kadar ince hesaplıydı.
Piramit astronomik hesaplamalarla doluydu.
Bulunan heykeller, çizimler, takvimler Mayaların bir Venüs yılını bile doğru hesapladığını gösterdi.

Arkeologlar bu piramitle ilgili büyük bir buluşa daha imza attı.
Kukul Kaan piramitinin altında 35 metre genişliğinde ve 20 metre derinliğinde bir su çukuru buldular.
Piramit bu su dolu havuzun üzerine kurulmuştu.
Maya inancında su hayatın kaynağıydı.
Piramit su ile gökyüzünü birbirine bağlayan bir yapıydı.
Piramit ismini Mayaların........

© Yeniçağ