Çocuklarımız nasıl bir ülkede yaşadıklarını düşünüyor?

Bu hafta ülkemiz ile ilgili genç bir bakış açısı yazmaya karar verdim.

Hayatımızın önemli bir kısmı meşguliyetler içinde geçerken, herkes gibi çocuklarımızı ihmal ettiğimizi biliyoruz!

Oğlum 22 Ekim1990 doğumlu. İyi bir eğitimi var. Bilişimci. Kendi şirketi var ve benim en büyük yardımcım.

Birçok iş seyahati yaptık. Bunlardan birinde, “çevremizde arkadaşlar ile sohbet ettiğimizde, kendimiz sıkça tekrarladığımızı” onun bakış açısı ile fark ettim. Bunu anlattığım Alper AKSOY hoca kısa bir anekdot olarak yazdı ve sayfasında çokça tartışıldı…

Her sorunu dillendirmeye, bazı yaklaşımları yorumlamaya çalışıp; bugünden yarına düşüncelerimizden bir iz bırakmaya çalışıyoruz. Çocuklarımız, gençler bizim bıraktığımız izlerden yanlış olanı fark etsin, daha doğru izleri gelecek nesillere bıraksın diye bir ölçü vermeye çalışıyoruz…

Değerli Yeniçağ okuyucuları, bugüne bakış açısını merak ettiğimiz gençlerden oğlum Yusuf Alp AKGÜN’e sordum ve aldığım cevaplar:

Siyaset gençlerinin ne kadar gündeminde?

Gençler arasında siyaset, genel olarak gündemde olsa da ilgi düzeyi değişkenlik gösteriyor. Bazı gençler aktif olarak siyasete katılırken, bazıları daha apolitik bir tutum sergiliyor. Ancak, sosyal medya ve dijital platformlar sayesinde siyasi tartışmalara katılım artıyor. Bunun en büyük etmeni ekonomi ve liyakat olduğu görülüyor. Gençler yıllardır kendilerini geliştirmeye, eğitmeye zaman harcamışken, sektöründeki mevkii, makamlarda çok daha yetersiz ve bilgisiz insanları görmek bu yola itiyor.

Gençlerin siyasetten beklentileri neler?

Gençler, genellikle adalet, fırsat eşitliği ve şeffaflık gibi kavramlar üzerine odaklanıyor. Siyasi liderlerin, gençlerin sorunlarını anlamalarını ve çözüm önerileri sunmalarını bekliyorlar. Ayrıca, çevre sorunları ve sosyal adalet konularında duyarlılık gösteriyorlar.

Siyasi kimlikler olmadan toplumda eşit ve adil yaşanılabilir mi?

Siyasi kimliklerin toplumsal dinamiklerde önemli bir yeri var. Eşitlik ve adalet, sadece kimliklerden bağımsız bir şekilde sağlanamaz. Kimlikler, toplumsal sorunların anlaşılmasında bir araç olabilir. Ancak adaletin sağlanması için daha derin yapısal değişikliklere ihtiyaç var.

Eğitim değerli ve önemli mi? Yoksa siyasete........

© Yeniçağ