1980’lerde, ABD Merkezî İstihbarat Örgütü (CIA) Afganistan operasyonları için çok para harcadı. Stinger füzeleriyle donatılmış Afgan mücahitler, Rus tank ve helikopterlerine büyük zarar vererek Sovyetlerin imajını yerle bir ediyordu. CIA, 1980’de Afgan mücahitlerini Sovyetlere karşı silahlandırırken, Usame Bin Ladin’i isyana destek sağlayan zengin Suudi Arabistanlı olarak tanımıştı. Bin Ladin, İslâm düşmanlarına karşı verilecek kutsal savaşın finansman kaynağı olarak biliniyordu.
ABD Başkanı Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzezinski, Afganistan’daki mücahitleri silahlandırma görevini yaptı. Brzezinski, ABD silahlarını Usame Bin Ladin’e kendisi teslim etmiş ve silahların kullanılmasını öğretmişti. Böylece, CIA, Ruslara kendi Vietnamlarını yaşatmayı başarmıştı. Sonunda, Sovyet işgali bitmişti ama CIA’nın Afganistan cihadı sona ermemişti. Bunların başında CIA’dan yüz milyonlarca dolarlık silah yardımı alan Gülbettin Hikmetyar geliyordu. (1)
Son Sovyet askeri, Afganistan’ı 15 Şubat 1989 tarihinde terk etti, ancak CIA silâhları bu ülkeye akmaya devam etti. Yakında El Kaide adını alacak küresel terör örgütü sahneye çıkıyordu. Bin Ladin, ABD’nin korkulu rüyası, El Kaide de ABD’nin ezeli düşmanı oldu. Ama olan Pakistan’a olmuştu. Beslediği akrep onu sokmaya başlamıştı… Ve Hindistan’la rekabet eden nükleer güç Pakistan, bir daha gün yüzü görmedi.
***
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) doğrultusunda, Balyoz, Ergenekon ve benzeri kumpas davaları sahneye kondu. Türkiye’nin iç dinamikleri susturuldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tasfiye edilmesi hem ABD’nin hem de Türkiye........