Türkiye için İsviçre statüsü hedeflenebilir mi?

Bugünün dünyasında jeopolitik dengeler hızla derinleşip değişirken, ülkelerin nötr pozisyonları hem güvenlik hem de ekonomik kalkınma için bir kalkan işlevi görüyor. İsviçre, yüzyıllardır sürdürdüğü kalıcı nötrlük politikasıyla, savaşların ortasında bile bir refah adası olarak kaldı. Peki, Türkiye neden benzer bir statüyü hak etmesin? Geriye çekilip bakınca; İsviçre’den daha çok Türkiye için sanki bu statü tanımlanmış gibi. Coğrafi konumu, enerji ve su yollarındaki rolü, dijital köprü olma potansiyeli ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi unsurlar, Türkiye'yi sadece bir köprü ülke olmaktan çıkarıp, bir merkez ülkeye dönüştürme potansiyeli taşıyor. Hatta potansiyel, statüyü zorunlu kılıyor. Hem Türkiye için, hem Dünya için.

Öncelikle, Türkiye'nin stratejik önemini anlamak gerek. Avrasya'nın tam ortasında yer alan Türkiye, Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasındaki geçiş noktası. Geçiş noktası olduğu kadar da kavşak noktası. İstanbul gibi tüm bir coğrafyanın demir bilyesine sahip. Enerji yolları açısından bakarsak, Türkiye adeta bir enerji otobanı. Azerbaycan'dan gelen Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, TANAP ve TAP gibi doğal gaz projeleri, Rusya ve Orta Asya'dan Avrupa'ya enerji akışını sağlıyor. Suriye'deki gelişmelerle birlikte, Türkiye'nin enerji üssü olma hayali yeniden canlandı. Artık gazı karıştırıp, etiketleyip Avrupa'ya satma potansiyeli bile var. Bu, sadece ekonomik bir kazanç değil, stratejik bir kaldıraç olduğunu söylemek de iddialı değil. Şayet nötr bir statüye sahip olsak, bu yollar savaşlardan etkilenmeden çalışır ve Türkiye'yi vazgeçilmez kılması kaçınılmaz olur. İsviçre'nin nötrlüğü nasıl ki onu savaş dışı tutup, bankacılık ve ticaret merkezi yaptıysa, Türkiye de enerji transitinde nötr kalarak, küresel enerji güvenliğine katkı sağlayacağı açık. Bir başka deyişle Türkiye’nin İsviçre statüsü kazanmasına, enerji devlerinin de gereksinimi var.

Dijital köprü olma boyutu ise, geleceğin en kritik unsuru. Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında fiber optik ağların kesişim noktasında. Öyle de olmak zorunda, konumunun hakkı gereği. Son yıllarda veri merkezleri yatırımları da artıyor. İstanbul, dijital veri akışının merkezi haline geliyor. Pandemi sonrası dijital ekonomi patlaması, bu alanın değer kazanmasını hızlandırdı. Nötr statü, veri güvenliğini artıracaktır. Yabancı şirketler,........

© Yeniçağ