1 numaralı strateji oyunu | Bölüm 3: “Mat etme sanatı”
Satrançta mat oyunun nihai gerçeğidir.
Hayatta ise mat edilmek çoğu zaman ayın son haftasında sessizce gerçekleşen bir olaydır. Bir bakmışsın daha maaşının kokusu üstündeyken elektrik faturası vezir gibi üstüne çökmüş, doğalgaz ise kale misali köşeden yaklaşmış ve sen çok geç fark etmişsin. İşte bu tam bir mat tehdidi.
Ama önce satrançtaki matı anlatalım.
Sonra dönüp hayatın nasıl ustaca mat attığını birlikte hayretle izleyelim.
1. Mat bir anda değil, adım adım gelir.
Satrançta mat hiçbir zaman tek hamlede oluşmaz.
Önce küçük tehditler başlar. Bir piyon ilerler, bir fil çaprazdan sıkıştırır, at tepene biner, vezir birden ufukta belirir.
Ve sen çok geç kalmadan fark edersen savunabilirsin.
Hayatta da mat böyle gelir.
Zamlar peşi sıra...
Sonra “sessiz sedasız” denilen o ünlü güncellemeler...
Derken kasadaki toplamı görünce içinden bir ses fısıldar:
“Şahın tehdit altında yerini değiştir.”
Ama nafile...
Bu matın provası yoktur ve öylece yaşanır.
2. Mat etmek bir zeka işidir, mat edilmek ise bir anlık dalgınlığa bakar.
Satrançta mat atmak ciddi bir hesaplamaların ürünüdür.
Rakibinin son nefesini nerede vereceğini iyi bilmen gerekir.
Mat eden oyuncu, rakip şahın kaçabileceği tüm kareleri kapatır.
Bazı oyuncular bunu o kadar zarif yapar ki rakip mat olduğunu bile geç fark eder.
Hayatta da mat eden hep taktikseldir.
Ama mat........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein