Kıbrıs konusunda kararlılık gösterilmeli |
Türkiye ve KKTC, Kıbrıs’ın statüsü konusunda politikasını belirlemiş ve bunda kararlı olduğunu her ortamda dile getirmiş, bu politika da adada egemen, eşit ve bağımsız iki devlet üzerine inşa edilmiştir. Kuzeydeki devletin adı 15 Kasım 1983’de bağımsızlığı ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bu tarihten itibaren de yedi defa Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış, en son olarak 19 Ekim 2025’de yapılan seçimde Tufan Erhürman Yedinci Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş, 24 Ekim’de de Cumhuriyet Meclisi’nde yemin ederek görevine başlamıştır.
Fırsat kollayanlar beklentiye girdi
Erhürman’ın adada bir federasyondan yana olduğu bilinen bir gerçektir. KKTC’deki seçim sonucu, dış güçler, BM, AB, Yunanistan ve GKRY tarafından sevinçle karşılanmış ve “Birleşik Kıbrıs” için beklenti yaratmış ve elbirliğiyle hem propaganda olarak hem de fiilen, durumu fırsata çevirmek için girişimde bulunmaktan geri kalmamışlardır. "Türk halkı federasyon istiyor, Ada’nın birleşmesi artık kaçınılmaz, müzakereler hemen başlayacaktır” yönünde birçok haber de servis edilmiştir.
Erhürman’ın KKTC’yi sonlandıracağı, Türkiye’ye sırtını döneceği, Türk askerinin Adadan çıkacağı, kendine göre bir federasyon kuracağı gibi iddialar ileri sürülmüştür. En çok beklentiyi BM Genel Sekreteri Guterres’in gösterdiği ve Kıbrıs’ta müzakereleri yeniden başlatmak için kararlı olduğu hem dış basının hem de kendisinin açıklanmalarından anlaşılmıştır.
Ayrıca GKRY lideri Hristodulidis Erhürman’ı hemen tebrik etmiş ve görüşme için sabırsızlandığını dile getirmiş, AKEL Partisi de Kıbrıs sorunu için umut penceresi açıldığını ve iki devletli çözüme karşı federasyondan yana güçlü bir mesaj ortaya çıktığını açıklamıştır.
Hristodulidis ayrıca Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile 14 Kasım'da Berlin'de görüşmüş ve bu görüşmede adada çözüm sağlanması için kendisinden yardım istemiştir. GKRY liderinin, BM’nin yanında AB’den ve AB’nin ileri gelen ülkelerinden, seçim sonucundan ortaya çıktığını sandığı fırsatı değerlendirmek için destek arayışında olduğu anlaşılmıştır.
Beklentiler boşa çıkacaktır
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kıbrıs Türk Halkının tercihini, eşit egemen iki ayrı devletten yana değil de Federasyondan yana yaptığı anlaşılmamalıdır. Halkın tercihini, KKTC’deki başta eğitim ve sağlık olmak üzere bazı hizmetlerden memnun olmamasından, cereyan eden birçok olaydan, demokratik yaklaşımlardaki hoşnutsuzluktan ve laik yaşam tarzına gösterdiği hassasiyetten dolayı bu yönde kullandığını söylemek gerekir.
Erhürman da seçim sonrası yaptığı açıklamada, federasyondan yana bir tavrının olduğunu ifade etmeden, ancak eşit, egemen iki devleti de vurgulamadan, ortaya koyacağı şartların kabul görmesi hailinde........