menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD Suriye’yi şekillendirme yolunda

47 1
28.11.2025

ABD’nin BOP kapsamında yürüttüğü Ortadoğu Politikası, kendi hedefi istikametinde gelişmeye devam etmektedir. Bu politikanın Suriye ayağı da genel çerçevenin dışına çıkmamak üzere, değişen dönemsel durumlara ayak uydurarak sürdürülmektedir.

Bu durumda Suriye konusunda yapılan tüm görüşmelerin, mutabakatların ve eylemlerin, ABD’nin politikalarını gerçekleştirmeye yönelik olduğu müşahede edilmektedir. ABD’nin hedefine ulaşmak için takip ettiği yöntemin de doğrudan müdahale etmek yerine, konunun aktörlerini, yapılan girişimlerin onların da çıkarına olduğuna ikna edip, kendi düşünce ve amaçlarına ortak etmeyi tercih ettiği anlaşılmaktadır.

Bu durum dikkate alınarak, Trump’ın tüm söylem, methiye ve davranışlarının ihtiyatla karşılanmasının ve sonuçlarının nereye varacağının iyi bir değerlendirme yapılarak hesaplanmasının ve ona göre hareket edilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.

BOP’ta İsrail faktörü

İsrail’in de bu politikanın ortağı olduğu gittikçe belirginlik kazanmış ve ABD’nin kendisine açtığı alanı kendi güvenliği bahanesiyle kullanarak bu politikayı kendi ideallerine ulaşmanın yolu olarak görmüştür. İsrail’in bölgede bu kadar fütursuzca hareket etmesinde, ABD’nin onu bölgedeki kalesi olarak görmesinin ve bu nedenle onu desteklemesinin ötesinde ona her konuda açık çek vermesinin büyük katkısı olduğu bilinen bir gerçektir.

İsrail’in; Gazze, Filistin Lübnan, İran, Suriye, hatta Irak’ta bu kadar rahat hareket etmesinde, ABD’deki İsrail lobisinin, İsrail/Yahudi hayranlarının ve özellikle de Evangelistlerin etkisinin, düşünülenden fazla olduğunu söylemek gerekir.

Trump’ın/ABD’nin İsrail’i, Suriye’de Golan Tepelerini fiilen işgal etmesi ve yıllarca elinde tutmasını haklı olarak görüp, bu bölgenin meşru sahibi olarak ilan etmesinin, Kudüs’ü başkent olarak kabul ederek elçiliğini oraya taşımasının, İsrail’in tüm saldırılarına göz yummasının, hatta birçoğuna destek vermesinin, İsrail’in hem teolojik emellerine hizmet etme hem de onu Ortadoğu politikasının ortağı olarak görerek ona katkı sağlama düşüncesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

İsrail’in, bir taraftan Gazze’de “belirgin belirsizlik” devam ederken, diğer taraftan da Suriye’nin yeni şekillenmesinde yine güvenlik bahanesiyle avantaj sağlamanın ötesinde toprak ve etkinlik kazanma peşinde olduğu gözden kaçmamaktadır.

Görüşmelerde ortak hareket etme uyanıklığı

Öncelikle Trump’ın; Türkiyee Büyükelçisiyle Suriye Özel Temsilcisini ayrı ayrı atama yerine, bu iki görevi aynı şahsa vermesinin hangi düşünceyle yapıldığını değerlendirmek gerekir.

ABD’nin, Türkiye’nin Suriye konusuna güvenlik gerekçeleriyle önem verdiğini ve bunu sağlamak için de bölgede etkinlik göstererek Suriye’yi kendi güvenliğini sağlama yönünde şekillendirmek istediğini, bu durumun da kendi politikalarını sekteye uğratabileceğini........

© Yeniçağ