Sabahattin Ali’nin yıllardır unutulmuş ilk tercümesi

Yayınlandığı yıllarda büyük yankı uyandıran, Alman tarihçi Max Kemmerich’in “Tarihte Garip Vakalar” kitabını Türk okuruyla ilk buluşturan Sabahattin Ali’dir. Türk edebiyatının değerli yazarlarından Sabahattin Ali’nin aynı zamanda ilk tercüme eseri olan “Tarihteki Garip Vakalar”ın birinci basımı 1936 yılında yapılmıştı. Aradan geçen bunca yıl boyunca gözlerden ırak kalan bu kitap Timaş Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Hüseyin Bargan’ın yayına hazırladığı kitabın Sabahattin Ali’ye olan yoğun ilgiye rağmen yazarın bu çevirisinin bugüne kadar göz ardı edilmiş olması çalışmayı daha da merak konusu haline getiriyor. Aslında, Sabahattin Ali’ye bu kitabı tercüme etme görevinin dönemin Millî Eğitim Bakanı Saffet Arıkan tarafından verilmesi ve kitabın tefrikasının iktidarın gazetesi olarak bilinen Ulus gazetesinde yapılmış olması eserin önemini ortaya koymaya yetiyor.

Sabahattin Ali’nin dilimize kazandırırken “Tarihteki Garip Vakalar” ismini vermeyi uygun gördüğü tuhaf olaylar, gülünç bir Avrupa resmi çiziyor. Yazarın Avrupalı olması hasebiyle bir öz eleştiri olarak değerlendirebileceğimiz bu kitap, aynı zamanda Avrupa'nın pek bilinmeyen veyahut bilerek unutturulan karanlık tarihiyle bir yüzleşme niteliği taşıyor. Avrupalı olmayan okurlara ise “gelişmeye giden yolda rehber” addettikleri milletlerin, tahayyül ettikleri kadar mükemmel olmadıklarını fark etme imkânı sağlıyor. Avrupa tarihine dair ezberlediğimiz kalıpları yıkacak nitelikteki kitap, geçmiş yüzyıllarda Avrupa halklarının içine düştüğü sefaleti ve bundan dolayı ortaya çıkan trajikomik durumları anlatıyor. Yazar sade, akıcı diliyle aktardığı bu olaylarla alışık olduğumuz "medeniyet timsali Avrupa" imajını yıkıyor. Bunu yapanın bir Avrupalı olması ise kitapta anlatılanları daha inandırıcı kılıyor. Kitabı okuyanlar temizlikten evliliğe, dini yaşayıştan fikir hürriyetine kadar gündelik hayatın her köşesinde mevcut olan tuhaflıklara şahit olacak ve günümüzde gelişmiş ülkeler olarak adlandırılan milletlerin tarihi üzerine tefekkür etmeye kendilerini mecbur hissedecekler. Okuyucuyu........

© Yeniçağ