Politik hafıza olmadan barış kalıcı olamaz

27 Şubat Manifestosu’nun hayata geçmesi için cesurca ve kararlılıkla atılan adımlar devam ediyor. Önder Apo’nun barışta ısrarı, 26 Ekim’de atılan adımla bir kez daha güçlü bir çıkış yaptı. AKP hükümetinin “ayıptır yahu” dedirtecek kadar ciddiyeti tartışılır, ama içinde hâlâ olumlu umutları barındıran açıklaması da önemlidir. Tüm Ortadoğu ve dünya halkları, Önder Apo’nun 27 Şubat Manifestosu’na bağlılığını ve barış yönünde sürdürdüğü kararlı adımları takdirle karşılarken, aynı cesareti hükümetten de bekliyor.

Bu süreci yakından takip eden biri olarak, bugün planladığım yazıyı tam da bu atmosfer içinde kaleme almak istiyorum. Çünkü yaşadığımız gelişmeler, yalnızca politik bir gündem değil; toplumsal hafızamızın, vicdanımızın ve geleceğe bakışımızın da bir sınavıdır.

Geçtiğimiz yüz yıllık dönemde ama özelde son on yılda atılan bazı adımlar, aslında bu ülkenin siyasal ve toplumsal yapısında kimlerin hangi değerleri sahiplendiğini gösterdi. Türkiye, yakın tarihinde birden fazla kez “barış” ve “çözüm” kelimeleriyle umutlandı. Fakat her umut döneminde, aynı zamanda yeni bir çıkar düzeninin doğduğunu da gördük. Bugün artık o süreçleri birer tarihsel deneyim olarak değil, toplumsal........

© Yeni Yaşam