Süreç ve retorik
Süreç bir yıllık değil 50 yıllıktır. Ancak Kürt meselesinde son derece kritik bir yılı geride bıraktık. Anlamak lazım. Ne oldu bu bir yılda. Son bir yılda insanlarımız ölmedi. Sorunlar şiddet zemininden siyaset ve hukuk zeminine taşındı. Şiddetin azalması çok kıymetliydi. Bu kıymet artık daha da somutlaşmalı, maddi ve politik gerçekliğe dönüşmeli, hukuki pratiklerle yürürlüğe girmeli.
Süreç istenilen aşamada olmayabilir. Her şeyden önce bu bir mücadele sürecidir. Tıkanma her sürecin doğasında vardır. Önemli olan tıkanan damarların hızlıca açılarak diğer organlara zarar vermesini engellemektir. Beklentiler farklı olabilir. Türkiye’nin Kürt meselesinin çözülebilir aşamada olması beklentileri optimal düzeye çekecektir.
Birinci çözüm süreci gibi bu süreç de başka gündemlere kurban edilmemelidir. İşte Numan Kurtulmuş Amed’de söylüyor. Bu sefer başaracağız diyor. Ya biz başaracağız ya emperyalistler başaracak. Mutlaka başaracağız diyor. Doğrudur, başarmak zorundayız. Başarmak için de cesur ve kararlı olmak; süreci teorik aşamadan pratik aşamaya taşımak zorundayız.
Suriye’de yaşananlar Türkiye’nin kafasını karıştırıyor. Dahası çözüm karşıtları Suriye Kürtlerini düşmanlaştırarak çomak sokuyorlar. 15 yıldır savaş halinde olan, milyonlarca yurttaşını savaşta kaybetmiş, milyonlarcası hala mülteci olarak yaşayan, şehirleri yerle bir olmuş, ekonomisi batmış Suriye’nin kendi iç meselesini çözmesi için Suriyelilere fırsat tanınmalı. Bu kararı kendileri vermelidir. Suriye meselesi bölgesel ve küresel ölçekte son zamanların en büyük ahlaki ve politik sorunu olmuştur. Ahlaksızlığa ve politikasızlığa savrulmamak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein