Pragmatizm kıskacı

‘İmkansız olan mümkündür.’

Süreçte gelinen aşama son derece önemlidir. Komisyonun İmralı ziyareti sonunda gerçekleşti. Krize dönüştürülmek istenen ve işin doğasında olan bu görüşme, sürecin en kritik aşamalarından biriydi ve aşıldı. Siyasi heyetin ziyareti her ne kadar kimi polemiklere kurban edilmek istense de bizi bir adım daha barış toplumuna yaklaştırdı.

2015’te barışın kapısının kapanması ve savaşın yeniden şiddetlenmesi toplumda büyük bir öfke ve derin bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Geçen zaman içinde barış mücadelesi başta olmak üzere birçok mücadele başlığının Erdoğan’a yönelik sempati veya antipatiye indirgenmesinin maliyetlerini bilenler iyi biliyor; bilmeyenler ise hâlâ tuzu kuru bir yerden atıp tutmaya devam ediyor. Kendi çocukları gribe yakalandığında travma yaşayanlar başkalarının çocukları evlerine dönecekler diye tedirgin oluyor. Bu ahlaki ve politik çöküşü nereye koymalı, nasıl anlamalıyız?

Kürt meselesi savaşıyla barışıyla konjonktürel iktidarların pragmatizmine indirgenmeyecek kadar tarihsel bir karaktere sahip. Öyle ki bazen yokmuş gibi davransak da bir biçimde, beklemediğimiz bir anda belirleyici olabiliyor. On yıl boyunca savaşın şiddeti karşısında bitmeyen mesele, yeni bir barış ihtiyacı olarak karşımıza çıkıyor.

Şimdiki süreç, içinden çıkılamayan on yıllık kaosa dışardan yapılmış bir müdahale gibi. İçerdeki dinamikler krizi aşamadığında dışardaki koşullar belirleyici hale geldi. Türkiye’nin muhatap olacağı yerel ve bölgesel riskler, Kürt meselesinin jeopolitik bir mesele haline gelmesi, küresel denklemdeki sarsıntılar iç koşullar üzerinde bir basınç oluşturarak -istemeye istemeye de olsa- yeni bir sürecin........

© Yeni Yaşam