menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihi miting ve Öcalan’ın özgürlüğü

12 0
monday

2025 yılı 27 Şubat çağrısıyla başladıysa, 2026 yılı da 4 Ocak Umut ve Özgürlük mitingi ile başlayacaktır. 27 Şubat’la başlayan 2025 yılını 4 Ocak’la birlikte bir sonuca götürmenin başlangıcı yapılabilir ve 27 yıl önce gerçekleşen uluslararası komployu neticelendirebilir

Haydar Ergül

4 Ocak 2026 günü Amed İstasyon Meydanı’nda “Umut ve Özgürlük” adı altında tarihi bir miting yapılacaktır. Mitingin adından da anlaşılacağı gibi, umudu büyütmek vardır. Umut, gerçekleşmesi arzu edilen, istenen hal ve durumdur. Ne arzu ediliyor? Özgürlük arzu ediliyor. Özgürlük nedir? Kürtler açısından, hukukun dışına itilen Kürt toplumsal hakikatinin hukukun içine alınmasıdır; yani ulus-devletle entegrasyonu içermektedir. Bu 4 Ocak mitingindeki odak, Önder Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü hedeflemektedir.

Bilindiği gibi, Abdullah Öcalan 15 Ocak 1999 günü Kenya’da kaçırılarak İmralı Adası’na tutsak edildi. 26 yıl geride kaldı, 27. yılın tutsaklığını yaşamaktadır. Bu uluslararası komplonun amaçları bellidir. Aslında üçüncü dünya savaşının ikinci etabıdır. Devletler arası komployla Abdullah Öcalan’ın esir alınması, benzer şekilde 1991 Körfez Savaşı’yla Üçüncü Dünya Savaşı Ortadoğu’ya taşınmıştı. Ancak dağılan, çözülen reel sosyalizmin kapitalizme entegrasyonunu gerçekleştirmek için geçici bir süre Irak’la Saddam’la sınırlı tutuldu. Doğu Avrupa’daki çözülen reel sosyalizmin Avrupa’ya entegrasyonu gerekiyordu. Bu süre içerisinde bu gerçekleştirildi. Üçüncü Dünya Savaşı’nın ikinci hamlesi Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen komploydu. Bu komployla savaş Ortadoğu’ya taşındı. Ortadoğu’da çok şey yaşandı: Kaddafi gitti, Irak’ta Saddam gitti, Yemen’de çatışmalar, en son İsrail-Filistin savaşı, özellikle Filistin’de soykırım düzeyine varan gelişmeler, İran’a müdahale, Ortadoğu’yla bağlantı içerisinde Ukrayna-Rusya savaşı ve en son Şam rejiminin düşüşü, 60 yıllık Baasçılığın sona ermesidir.

2025 ve bölgesel gelişmeler

2025 yılı 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın yaptığı barış ve demokratik toplum çağrısıyla başladı. Bu yeni bir başlangıçtır. Başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu’yu çatışma ve şiddet sarmalından çıkararak halkların entegrasyon ve demokratikleşme sürecinin başlatılmasıdır. 2025 yılı böyle bir başlangıç gerçekleştirdi ve bunun sonucu olarak yıl içerisinde ortaya çıkan bir tablo vardır. O da şudur: Öcalan’ın çağrısıyla PKK yaptığı 12. kongreyle kendini feshetti, silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldı. Sembolik anlamda silahları yaktı, silahlı güçleri Güneye çekmeye başladı. Yine TBMM’de bir komisyon kuruldu ve komisyondan bir heyet........

© Yeni Yaşam