menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Makyavel Ortadoğu’da

12 0
03.07.2025

Ortadoğu’da her şeyin değişmeye yüz tuttuğu, hiçbir şeyin eskisi gibi kalmayacağı bir dönemdeyiz. Bugünün Ortadoğu’sunu anlamak için Makyavel’e dönmek, Makyavelist bir momentte olduğumuz kabulüyle yaşananları düşünmek verimli kritikler ve sonuçlar üretebilir. Bugün Ortadoğu’da ortaya çıkan kaosun, karmaşanın nedenleri ve sonuçları bağlamında Makyavelist bir çağı yaşıyoruz. Makyavel’in düşünce sistematiğinin tümünü referans almak yerine birbiriyle ilişkili temel iki noktaya odaklanacağız. İlki Makyavel’in “Bir’lik” tesis etmesine yaptığı vurgu, ikincisi ise halkın rızasının inşa edilmesine dönük düşünceleridir. Bunlardan biri dışarıya dönük bir gerekliliği, diğeri içeriye dönük bir stratejiyi inşa eder.

Ortadoğu’da yüz yıl önce kurulan merkezi devletler, kâğıt üstünde, bütünlük içerisinde ulus-devletçi egemenlik kurgusuna dayanarak varlıklarını sürdürüyor görüntüsü verse de her biri kendi içerisinde “Bir”lik olmaktan uzak bir noktada… Carl Schmitt’in egemenlik büyük iddiadır, tanımayanı olunca az anlam ifade eder tespitini doğrularcasına bu merkezi devletler “Bir”lik olamadı, rıza üretimini sağlayamadı.

“Bir”lik olamama hali, devletleri dışarıdan tehditlere açık hale getirir. Bir’lik olamamanın iç dinamiklerle ilişkisi şudur: Bir’lik halini inşa edememek rıza üretim stratejilerini çalışamaz hale getirir ve hem dış hem iç tehditlerin etki potansiyelini büyütür.

Ortadoğu’da krizin kökenleri

Bu yönüyle, Makyavel’in Ortadoğu’da dolaştığını söylemek mümkündür. Makyavel’in bahsedilen iki değerlendirmesi, Ortadoğu’da hemen her ülke için büyük risk alanları yarattı/yaratıyor. Suriye’de Esad rejiminin “Bir”lik halini Baasçı ideoloji ve tek kimlik ekseninde kurgulanması, kriz dinamiğini bünyesinde taşıyan bir düzen inşasına neden oldu. Bu düzen, yıkıldı. Mevcut Suriye yönetimi “Bir”lik tesisini fark üzerine kurmamakta irade gösterdikçe rıza üretimi eksik kalmaya devam ediyor ve Suriye’de istikrarın oluşmasının önündeki en büyük engel oluyor.

Irak’ta Saddam’ın Arap milliyetçiliğine dayanan anlayışı, “Bir”lik sağlamak için büyük katliamlar yaptı ama sonunda devrildi. Irak’ta Saddam’ın devrilmesinden sonra farklı kimlikler ve egemenlik alanları üzerinden bir kurgu yapıldı. Bu kurgu, Irak’ın “daha kötüsünü yaşaması”nın önüne bariyerler koydu. Fakat “daha iyisi” için farklılıkları daha belirgin kılacak bir yönetim modeline ihtiyaç her........

© Yeni Yaşam