menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alevilik siyasaldır

3 0
yesterday

Adına hakikat-ötesi çağı dedikleri şey, nesnel olan ve aynı zamanda herkesçe bilinen bir gerçekliğin silikleştirilmesine, tarihin ve toplumsal gerçekliğin tahrif edilmesine açılan bir çılgın zaman mefhumu. Ne var ki çağı bu şekilde tanımlayarak bunu zamanın ruhu olarak sunmak da çoğu zaman bir nevi apolitizme denk düşüyor. Çünkü bütün bu olanlar siyasal gerçeklikten bağımsız değil ve post-truth söyleminin kendisi de eleştirdiği çelişkiyi gidermeye yetmiyor. Neticede bir siyasal rejimler içerisinde yaşıyoruz ve olan bitenler rejim gerçekliklerinden ve rejimlerin seyrinden bağımsız değil. Yalan, hakikatin çarpıtılması, kitlesel manipülasyon, yalan aygıtının bir devlet aygıtı olarak kurumsallaşması siyasal rejimin dönüşümünün dışında değil.

Hakikatin eğilip bükülmesi de tahrif edilmesi de yalanın iktidara gelmesi de bir siyasal mefhum olan faşizmden ayrı değil. Yalan ve hakikatin çarpıtılması yalnızca bir kitle manipülasyonu yaratmakla kalmıyor aynı zamanda kitlelerin hareket kapasitesini de daraltıyor. Yaratılan dehşet, kitlelerin var olan siyasal kazanımlarını, mevzilerini de tehdit ediyor.

İnanç ve siyaset

Siyasal Alevilik belli ki İletişim Daire Başkanlığı tarafından üretilmiş bir kavram. Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından Sednaya Hapishanesi üzerinden başlatılan yoğun medya propagandasının bir ürünü olarak üretildi, nefret söylemini körükledi. Alevilerin bir rejim kurarak Sünnilere yıllarca eziyet ettiklerine dair yukarıda bahsedilen türde bir yalan/hakikat çarpıtmasına dayanıyor bu ifade. Sosyal medya trollerinden tetikçi köşe yazarları/gazeteciler aracılığıyla dolaşıma sokulan, tek sesli bir koro........

© Yeni Yaşam


Get it on Google Play