Provokasyonlar ve demokratik sorumluluk
Kürt meselesi, Türkiye’nin barış, çözüm ve demokratikleşme sürecinin en karmaşık ve hassas başlıklarından biri olmaya devam ediyor. On yıllardır süregelen çatışmalar, kayıplar ve toplumsal yaralar, barış ve çözüm arayışlarını hem acil hem de zorlu bir mesele haline getiriyor.
Zira Kürt meselesinin çözümü, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin temel taşlarından biridir. Bu anlamda başlatılan sürecin ilerlemesi hayati derecede önemlidir. Ağır ve eksik olsa da TBMM Çözüm Komisyonu’nun çalışmaları bu bağlamda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak bu sürecin, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin tanınması, anadilde eğitim, kültürel haklar ve siyasi temsiliyet gibi bir dizi konuyu kapsadığı atlanmamalıdır.
Barış ve çözüm sürecinin engelleri
Buna karşın, barış ve çözüm sürecine yönelik yoğun çaba, her zaman olumlu bir karşılık bulmuyor. Erdoğan iktidarının süreci hızlandırmaktan kaçınan tutumu, sürecin hızlı adımlarla devam etmesini zorlaştırıyor. Aradan bir yıl geçmiş olmasına karşın Kürt siyasal hareketi cephesinden atılan adımlara paralele somut adımlar yok. İktidarın bu yaklaşımı, çözüm karşıtlarını ve ırkçı odakları cesaretlendiriyor. Bu odaklar, Kürt meselesinde inkar ve asimilasyon politikalarını sürdürmekte ısrarcı olurken, barışçıl çözüm arayışlarını sabote etmeye çalışıyor.
Son günlerde DEM Parti temsilcilerine yönelik artan ırkçı ve faşist söylemler, bu çevrelerin adeta atağa geçtiğini gösteriyor. Öyle ki; bu söylemler, sadece siyasi bir tartışma zemini olmaktan çıkıp, toplumsal barış çabalarını ve süreci tehdit eden bir boyuta ulaşma riski taşıyor.
Kürt düşmanlığı
Kürt........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel