menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İmralı ziyareti

11 0
29.11.2025

Türk devleti adına, TBMM’den oluşturulan komisyondan bir heyetin Sayın Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesi, geçen haftanın en önemli gelişmesiydi.

İmralı ziyaretinin öncesinde günlerce süren tartışmalar yaşandı. AKP ile MHP arasında ayrılık olduğu, Bahçeli’nin rest çektiği, Cumhur İttifakı’nın dağılabileceği yorumları yapıldı. Fakat gerçek böyle değildi ve Bahçeli rest çekmemişti.

Çünkü bu süreçte Cumhur İttifakı, her ayrıntıyı birlikte düşünüyor ve ortak hareket ediyorlar. Bunların zaman zaman ortaya çıkan farklı görüşleri, sürece ilişkin belirledikleri “iyi polis, kötü polis” rollerinin sonuçlarından ibarettir.

Belirtilen rollere uygun olarak AKP’nin takındığı şaibeli sessizliğe karşı, Bahçeli’nin, “kimse gitmezse ben üç arkadaşımla gideceğim” diyerek oluşturduğu “sözde” basınçtan sonra İmralı ziyaretinin yolu açıldı.

Sonuçta 3 kişilik bir devlet heyeti İmralı’ya gitti, yaklaşık üç saat boyunca Sayın Öcalan ile görüştüler.

Bu görüşmeye ilişkin de yoğun tartışmalar yapıldı, yapılmaktadır. CHP’nin tavrı, görüşmenin içeriği ve sonuçları belli başlı tartışma konularıydı. CHP’nin son derece apolitik ve zararlı tavrını, fanatik CHP’liler dışında hiç kimse savunmadı.

Bu arada heyetin dönüşünden sonra yapılması planlanan Meclis komisyonunun toplantısı da yapılmadı, ertelendi.

Sürece ilişkin bu gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde, devletin sayın Öcalan’ın barış ve demokrasi konusundaki netliğine ve kararlılığına cevap olamadığı anlaşılmaktadır. Yoksa devlet istediği mesajı alabilseydi, bütün medya imkânlarını kullanarak, davul zurna ile bu mesajı ilan ederdi.

Ancak devlet istememiş olsa da sayın Öcalan’ın açıklamaları........

© Yeni Yaşam