ne alametler belirdi

gazeteciler, yazarlar odaklandıkları alanların önemli isimleriyle içli dışlı oluyor, ister istemez. siyaset alanında yazanlar da siyasetçilerle konuştukça onlarla özdeşleşiyor, kendilerinde ülke hatta bölge gündemini yönlendirme hakkını görüyor. belki haber ve yorum işlevinin ötesine geçen bu güç arzusundan yararlanarak, belki de başka zaaflarına hitap edererek kimi gazeteci ve yazarların siyaseti ve seçmeni yönlendirmede işlevsel araçlar olarak istihdam edildiklerini düşünüyorum. örneğin bir yazar, çok uzun bir zamandır konuşmamışsa, zaten düzenli yazdığı mecra da olmayıp görüşlerini demeçler vererek ifade ediyorsa ve çok manipülatif bir açıklamayla sahalara dönüyorsa, aklıma bunlar geliyor.

bir de aynı amaçlarla başvurulan simgeler var; örneğin içinde “anıtkabir” geçen herhangi bir öneride bulunan, kendisine yönelik itiraz ve eleştiri kapılarına kilit vuruyor. “saçı dökülenlere saç ekimi yapılması için devlet yardımı talebimizi dile getirmek için anıtkabir’i ziyaret ettik” dese biri, “ne alaka ya” diyemezsiniz çünkü ata’nın ebedi ikametgâhında dile getirilmiş bir talebi anlamsız bulmak kimin haddine. bir nevi ruhsatlı tabanca yani.

açılıma karşı bir anıtkabir ziyareti örgütlendiğini görünce bir düşündüm. açılıma karşı olanlar bulunması tabii ki normal, kendilerini ifade etmek için anıtkabir’i seçmeleri konusuna tekrar değinmeme gerek yok sanırım fakat neden şimdi?

derken, altan tan’ın, dem parti’nin sol partilerle işbirliğinden ve chp’ye oy desteğinden vazgeçip........

© Yeni Yaşam