63 kilometre mi? O da ne ki?
Yürümek ve koşmak onların dünyasında gündelik, sıradan hayatın bir parçası. Yarışlar, ödüller önemli değil; önemli olan bir yaşam biçimini korumak ve maalesef hayatta kalmak
Arif Mostarlı
1980 yapımı ‘Tanrılar Çıldırmış Olmalı’ filmini şimdilerde pek hatırlayan yoktur ama aslında hiç öyle hafife alınacak bir yapım değildi. Film adeta amatörce bir anlatımla modern yaşama keskin bir eleştiri sunuyordu ve bir yandan da çok eğlenceliydi. İlk açılış sahnesi mesela. Önce bizi bir Afrika kabilesine götüren yönetmen, hemen sonra metropol bir kente kamerasını çevirdiğinde, aklımda kalan en çarpıcı görüntü şuydu: Evinin garajından otomobiliyle çıkan bir kadın, on metre ötedeki posta kutusuna kadar gidip mektupları aldıktan sonra manevra yaparak geri dönüp yine eve giriyordu. Komik ve abartılı gelmişti bana izlediğimde ama üç adım yürümeye üşenen ‘modern’ insanı çok çarpıcı şekilde anlatıyordu.
14 saat yürüdükten sonra
Candelaria Rivas Ramos, posta kutusuna arabayla gidip gelen o komik kadının tam antitezi gibi… Rarámuri halkından 30 yaşında bir kadın olan Candelaria, geçen Ağustos ayında Meksika’nın Chihuahua eyaletindeki 63 kilometrelik Canyon Ultra Maraton’u 7 saat 34 dakikada birincilikle bitirdi. Üstelik daha önce bu tür yarışmalarda hiç deneyimi olmayan, bir antrenöre ve özel spor ayakkabılarına bile sahip olmayan Candelaria, üstelik koşunun başlangıç çizgisine ulaşmak için sabahın köründe kalkıp eşiyle birlikte 14 saat yürümüştü.
Gerçek değilmiş gibi görüyor ama gerçek. Ve bu, Rarámuri halkının bireyleri için çok da abartılacak bir durum değil. Sierra Madre Occidental sıradağlarında, yüksek dağlar ve derin vadilerle çevrili ücra bir bölgede izole bir hayat sürdüren Rarámuri’ler........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein