Yakından uzak

Ahkâmlar serseri birer mayın gibi hayatın orta yerinde patlıyor. Dikkatli hüzünler, planlı acılar, naylondan aşklar, sarsak dengeler kısır ayrılıklar ve yine bölündükçe ihtimal ile ihlalin karışması. Sınırlar ve kavramlar konfor imtihanından büyük bir gürültüyle geçiyor, zaman gibi ve varmış ve kalmış gibi.

Yakınları uzak etmekten geliyorum, dedim kendime ve sesim odalarda yankılandı. Mesafeler, yollar, zamanlar ve mekânlar birbirine karışıp bu dünyaya bela oldu. İnsan serzenişlerde bulunabilir; sosyal bir harekettir. İnsan kendi rüyalarında yenilebilir, hayallerinde boğulabilir, yerini yadırgayabilir; hakkıdır ve belki de haklıdır.

Sezgilerin heba olduğu anlar var, kuşkuların bela olduğu günler var, insanın kendini hapsettiği yerler de var. Sonra bir gün maskeler düşer, anıtlar yerle bir olur, ahlar ve vahlar birbirini kovalayıp bir ömrü perperişan eder. Hayat böyle de bitebilir ve sonlara muhteşem fiyaskoları miras bırakabilir.

Tarihten koparılan sayfalar var, sayfaların içinde dehşet ve isyan, kader ve keder, insan ve hayvan ve silinmiş yaşamlar var. Neyse ki........

© Yeni Yaşam