menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ÇOCUK SÜTUNU: HAYVANLARDA İKTİSADÎ HAYAT

14 0
18.01.2025

Turgut babasına sordu:

– Hayvanlar, ihtiyaçlarını nasıl tatmin ederler? İnsanlar gibi çalışmakla mı?

Babası cevap verdi:

– Bazısı çalışarak ihtiyaçlarını tatmin eder. Fakat hepsi değil. Mesela, ot yiyen hayvanlar hakkında çalışıyorlar denemez. Çünkü otlamak çalışmak demek değildir. Bununla beraber hububatla, yemişlerle, köklerle yaşayan ve kendini yaşatmak için, biraz öteyi beriyi aramaya mecbur olan hayvanlar için “çalışıyorlar” denebilir.

Et yiyen hayvanlar için de bu söz söylenebilir: Çünkü sözün tam mânâsıyla bunlar çalışıyorlar. Bunların bütün ömürleri, avcılık yahut balıkçılıkla geçiyor. Bu işler insanlarda çalışmanın bir nev’i olduğu gibi hayvanlarda da çalışma mahiyetindedir. Hatta bunlar, büyük bedenî cehdleri iktiza eden çalışmalardır. Ve insan nev’i de nice binlerce seneler, bu üç nevi çalışmadan başka çalışma görmedi: Yemiş toplama, avcılık, balıkçılık.

Gıdalardan meskenlere geçersek görürüz ki hayvanlarda bu ihtiyaç yalnız çalışmaları değil, fakat harikulade tenevvü etmiş hakikî hirfetleri ister. Bu işte kuşlar, memeli hayvanlardan daha ileridedirler. Bunların nasıl bir sanatla ve nasıl bir aşkla yuvalarını yaptıklarını biliyorsunuz. Ve kuşların yuvaları ne kadar çok çeşitli olduğu da meçhulünüz değildir. Hatta “Sarı Asma” gibi bazı kuşlar yuvalarını, yaprakları birbirine dikmekle yaparlar.

Fakat hususiyle haşerelerin acayipleri çok olan âlemindedir ki hirfetlerin çok çeşitli nevilerine hayran oluruz. Bazıları kazıcıdır, bazıları toprak işler, bazıları da “Nekroforlar” yani mezarcıdırlar. Arıların bir nev’i, yuvasını çiçeklerin yapraklarıyla döşer. Hayvanların hirfetleriyle insanların sanatları arasında yalnız bir fark vardır: Her hayvan nev’i, yalnız bir sanat yapar, insan nev’i ise bütün hirfetleri nefsinde cemetmiştir. Bununla beraber, hayvanların çalışmasıyla insanların çalışması arasında başka bir fark da vardır gibi görünüyor ve bu fark o kadar esaslıdır ki, aynı hayvanlara ait işlerin çalışma adına layık olup olmadıkları bile sorulabilir. İnsandaki çalışmanın mümeyyiz alâmeti, daim, cehdli ve zahmetli olmasıdır. İnsan alnın terini dökerek ekmeğini kazanır. Hayvanlar için de “alınlarının terini döküyor” denilebilir mi? Bu söz mecazî manasıyla değil, hakikî manasıyla da mantıksızdır. Hayvanların işlemleri, insan için olduğu gibi, bir vazife değildir. Belki tabiî bir iş gibidir. Mesela kuş, nasıl öterse yuvasını da öyle yapar. Arı nasıl vızıldarsa balı da öyle imal eder. Bunlar, her sabah “Bugünkü vazifemi........

© Yeni Ufuk Dergisi