menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DÜNYANIN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ DOĞU TÜRKİSTAN SOYKIRIMI!

14 0
10.01.2025

Tarih boyunca birçok Türk devletine vatan olan Doğu Türkistan; Türk tarihinin çeşitli dönemlerinde hep jeostratejik konumu itibariyle ön plana çıkmış hiçbir dönemde tarihî önemini ve câzibesini kaybetmemiştir. Coğrafî özelliği bakımından tarihi İpek Yolu’nun önemli güzergâhlarından birisi olmakla birlikte çeşitli uygarlıkların ve dinlerin de buluşma noktası olmuştur.

Özellikle Çin’den Türkistan topraklarına doğru yapılan saldırılara karşı Doğu Türkistan daima müstahkem ve ihtişamlı bir kale vazifesini yerine getirmiştir. İki bin yıldan beri Çin’in siyasî ve yayılmacı politikalarının önemli bir hedefi olduysa da sadece belli aralıklarla Çin’in etkisi veya egemenliği altında kalmıştır.

Doğu Türkistan bölgesine ilk hâkim olan Türk Devleti Sakalardır (İskitler). Saka İmparatoru Şu, Makedonyalı Büyük İskender’i M.Ö. 326’da bu coğrafyada mağlup etmiştir. Saka İmparatorluğu çöktükten sonra M.Ö. IV. yüzyıldan itibaren Türk birliğini kurma çabalarına giren Hunlar M.Ö. 220’de Doğu Türkistan’ı da içine alan Büyük Hun İmparatorluğu’nu kurmuştur. M.S. 216’da Büyük Hun İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Doğu Türkistan sırasıyla, Tabgaç (386-534), Akhun (420-567), Kankıl “Kao-Ch’e”(487-552), Göktürk (552-744), Uygur (745-840), Karahanlı (840-1212), Çağatay (1225-1348), Doğu Çağatay (1348-1514), Yarkent Seidiye (1514-1678) ve Cungar hegemonyasındaki Hocalar (1678-1755) hâkimiyetlerinin yönetiminde olmuştur.

Hocalar devri sona erdikten sonra Doğu Türkistan 1755’ten itibaren Çin’de hüküm süren Mançu-Qing İmparatorluğu tarafından işgal edildi. Doğu Türkistan Türkleri yaklaşık yüz yıl kadar süren uzun soluklu bir mücadele sonunda 1865’te topraklarını işgal eden Mançu-Qing İmparatorluğu ordusunu yenerek Kaşgarlı Mahmud’un yurdu Kaşgar’da Mehmed Yakup Beg’in öncülüğünde Kaşgariye Devleti’ni kurdu. Kaşgariye Devleti, İslâm Halifeliğinin merkezi olan Osmanlı Devleti ile sıkı iş birliği içinde oldu. Bu durum Çarlık Rusya’yı rahatsız edince Mançu-Qing İmparatorluğu işgalci ordusuna maddi destek sağlayarak Kaşgariye Devleti’ne saldırttı. Bu saldırı sonucunda Kaşgariye Devleti 1878’de yıkıldı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 1877-78’deki 93 Harbi’nde gücünü yitirmesini fırsat bilen Ruslar Batı Türkistan’ı, Çinliler de Doğu Türkistan’ı aralarında paylaştılar. Bu paylaşımdan sonra 18 Kasım 1884 tarihinde Çin imparatorunun emriyle Doğu Türkistan 19. eyalet olarak ‘Xinjiang’(Yeni Topraklar) adıyla doğrudan Mançu-Qing İmparatorluğu’na bağlandı. Zaman zaman Çin istilâsına uğrayan Doğu Türkistan kısa aralıklarla bağımsızlığını elde etti. Ancak dünya ve bölge siyasetinde yaşanan değişimler Doğu Türkistan’ın bağımsızlık özleminin gerçekleşmesine engel oldu. Yani çetin bir millî mücadele sonucunda 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti Sovyet Rus ordusunun yardımıyla 6 Şubat 1934’te Çin işgalci güçleri tarafından ortadan kaldırıldı. 12 Kasım 1944’te yeni bir kurtuluş mücadelesi ve bağımsızlık savaşı verilerek Gulca’da tekrar kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti beş yıl sonra 26 Eylül 1949’da Çin Komünist Partisi emrindeki Halk Kurtuluş Ordusu’nun bölgeye girmesinin ardından ortadan kaldırılarak 20 Ekim 1949’da tekrar Xinjiang Eyaleti adıyla Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlandı.

Çinliler Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra Doğu Türkistan’ın çok etnisiteli bir bölge olduğu, bölgenin sadece Uygurlara ait olmadığı, Uygurların ise buraya M.S. 840’ta Moğolistan’daki devletleri yıkıldıktan sonra göç ederek gelip yerleştikleri, Çinlilerin ise Han ve Tang Hanedanlıkları döneminde bölgeyi yönetmeye başladığı dolayısıyla bölgenin ezelden beri Çin toprağı olduğu tezini ileri sürmüşlerdi. Ancak tarih araştırmaları ve arkeolojik çalışmalar derinleştikçe Çin tezlerinin tarihî ve bilimsel gerçeklikten uzak tamamen politik ve ideolojik temelli olduğu anlaşıldı.

Yine bazı kaynaklarda M.S. 200 yılından 700’lü yıllara kadar olan dönemde bugünkü Doğu Türkistan’da yaşayan kavimler arasında Batı Töleslerin yaşadığı ve bunların çok önemli bir kısmının Uygur boylarına ait olduğu bilgisine rastlamaktayız. Tarihî belge ve kayıtlar Uygurların, Çinlilerin iddia ettikleri gibi M.S. 840’tan sonra Doğu Türkistan’a gelen bir halk değil, çok eskiden beri bu topraklarda yaşayan en kadim milletlerden birisi olduğunu ortaya koymaktadır.

Çin komünist rejimi 1949’da Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra “Xinjiang ezelden beri Çin’in ayrılmaz bir parçasıdır” iddiasını ortaya attı. Çin entelijansiyası(aydınları) tarafından da benimsenen bu iddianın aslında Çinli tarihçi Tan Qixiang........

© Yeni Ufuk Dergisi